Gönderi

Bütün varlığımı seslere verdikçe, kendimi unuturdum. Sesler olurdum hep. Ellerim olmazdı artık. Küçük balkonumda oturup sigara içerdim durmadan. Bir mendil yırtılırdı eski, İpek bir mendil uzaklarda; bir kadının içi kan ağlardı. Ayyaşın biri şarap şişesini düşürürdü elinden. Şişenin tuzla buz oluş sesini, kan kırmızı şarabın geçenin içinde yere yayılma sesini duyardım. Bir inleyiş uzanırdı balkonuma, sıcak yaz gecesinin buğusuna karışarak. Bir şehir böyle yaşardı mutsuz ve inleyerek.
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.