Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Anımsadığınız şeyler tanık olduklarınızla her zaman aynı olmuyor
İngiliz yazar Julian Barnes’ın 2011’de prestijli The Man Booker ödülünü kazanan romanı. Roman kahramanının bugün geçmişe dönüp hayatın analizini yaparken farklı sonuçlara vardığı, sürprizlerle dolu bir kurgu geliştirmiş. Hatırlama, geçmiş, zaman, bellek ve hayatın ne olduğu üzerine hüzün verici ama okuma tecrübesi açısından keyifli bir kitap bu. “ Geçmişe bugün durduğunuz noktadan bakarken, hatıralar ve hatırladıklarınız üzerinden canlandırırsınız, ancak bunu yapan bugünkü sizsinizdir. Bu durumun geçmişi nasıl etkilediği, hatırladığınız şeyleri nasıl eğip büktüğünüz tamamıyla ya şu anki durumunuza göre ya da kendinizi geçmişte nasıl görmek istediğinize göre değişebilir. Bir Son Duygusu' nun anlatıcısı Tony Webster, emekli tarihçi, ergenlik yıllarının sancılarını anlatıyor gibi yaparak başlıyor anımsamaya. Okul yılları, yakın arkadaşlıklar, kız arkadaşlar, zamanı, cinselliği, dostluğu keşfediş var ilkin bu anılarda. Ama onlar bize anlatıldığına göre, diyoruz, her şey bu kadar sıradan olamaz, bu işte bir iş var… Anlatıcı da bu işkillenmelerimizi besliyor. Bazı yerleri özellikle boş bırakıyor, kendisinin bazı yerleri doldurmaktan özellikle imtina ettiğini bize söylüyor. İlk gençlik yıllarında hayatına giren ve onun hemen ardından en yakın arkadaşlarından biriyle beraber olmaya başlayan Veronica Ford’u ve ona dair her şeyi bilinçli bir şekilde unutmuştur Tony Webster. Ama Veronica’yı ve ona dair pek çok şeyi tekrar tekrar geri getiren bir şey vardır ortada. Bir gizem, bir sır, bir bilmeyiş, bir anlamayış… Arkadaşı Adrian’ın intiharı, ona bırakılan tuhaf bir miras ve belleğinin oynadığı çeşitli oyunlar… Webster, olan biteni gerçekten anlamak istemekte midir, yoksa tamamen unutmayı mı istemektedir? Bu sorunun cevabını tüm bilinmezliğiyle, hayat veriyor. “Gençken, kendimiz için farklı gelecekler yaratırız, yaşlandığımızdaysa başkaları için farklı geçmişler uydururuz” cümlesi bir bakıma romanın özeti olabilir. Gençken hayal ettiği geleceklerin hiçbirini yakalayamamış ve hayatının bu son aşamasında vasatlık, pişmanlık ve hayal kırıklığı ile karşı karşıya kalmış bir adamın bize hikâyeyi anlatırken bir bakıma “uydurması” temel olarak okuduğumuz. Buradaki uydurma ile kastettiğim yalan söyleme vs. gibi bir eylem değil; belleğin yaşananları hatırlamayı tercih ettikleri nedeni ile gerçekten zaman zaman uzaklaşılması sadece söz konusu olan. Kaçırılan fırsatlar, onarılamayacak hatalar ve yaşanan hayatın vasat olduğu ile yüzleşmenin neden olduğu hayal kırıklıkları üzerine dillendirilenler . Bir Son Duygusu gibi nice güzel eserle tanıştıkça her geçen gün “yaşamaya” devam edeceğiz. Keyifli okumalar diliyorum. Alıntı: “Düşe kalka yaşayıp dururuz, yaşamın başımıza gelmesine izin veririz, azar azar bir anılar deposu oluştururuz.”
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,288 okunma
··
1.073 görüntüleme
Sevgican okurunun profil resmi
Zeynepciğim bu incelemeden sonra bilemedim.. yine rotayı değiştirsem mi.. hemen başlayasım geldi.. Tam benlik bir kitap gibi..: 🌿🌌
Z.K okurunun profil resmi
Zekice bir kurgu ben beğendim kitap okuma zevkini bildiğim için okumaya başlamalısın .Başlayınca elinden bırakmak istemeyeceksin emin ol ☺️🌺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.