Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne acıdır ki Allah , Yehova , Tanrı ona ne ad verdiğiniz önemli değil günümüzde yaşamıyordu , çünkü yaşıyor olsaydı bizler hâlâ cennette olurduk.O ise , ön kararlar , son kararlar , yargıtay , danıştay , içtihat müdafaa , tashih karar derken ,gırtlağına kadar hukukla boğuşuyor olurdu Âdem ile Havva ' yı cennetten kovuşunu haklı göstermek için . Ne de olsa yasalarda yazılı olmayan keyfî bir kuralı çiğnemişti onlar : İyi ile Kötü ' yü ayırt eden Bilgi Ağacı'nın meyvesini yemeyeceksin. Peki bu meyvenin tadılmasını istemiyordu da neden söz konusu ağacı meyvenin cennetin duvarları dışında bırakacağına tam ortasına dikmişti ? Mari , bir avukat olarak o çifti savunacak olsa hiç kuşkusuz Tanrı'yı idari ihmalle suçlardı ; çünkü ağacın yanlış yere diktiği yetmiyormuş gibi , çevresine uyarı levhaları ve bariyerler koymamış , en basit güvenlik önlemleri bile almamış , böylece herkesi tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştı . Mari , Tanrı'yı suça teşvikle de suçlayabilirdi , çünkü ağacın nerede olduğunu Âdem ile Havva' ya göstermişti. Bu konuda bir şey söylememis olsaydı , bu dünyada insanlar kuşaklar boyu mutluluk içinde yaşayacaklar , yasak meyveye el uzatmak kimsenin aklına gelmeyecekti , benzer ağaçlarla dolu bir ormanda bulunduğunda kimse onun özel değerini bilmeyecekti . Oysa Tanrı çok farklı bir yol izlemiş , keyfî bir kural koymuş , sonra insanoğlunu bu kuralı çiğnemeye ikna edecek bir yol bulmuştu .
Sayfa 114 - CanKitabı okudu
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.