Plaza Annelerine21.yüzyılda anne olmak?
Yüksek teknoloji, her an bilgiye erişim gücü, ekranların yükselişi… tüm bunlar 21. Yüzyıl insanlarının hayatlarını kolaylaştırmak için varlar değil mi? Peki bu çağın annlerinin işleri gerçekten hafifliyor mu acaba?
Bu soru şöyle bir kalsın.
Erhan Genç ismiyle Post Öykü 38. Sayıda tanışmışım, farkında değilim. Yazarımız 1986’lı ve kendisine ait 5 kitabı varmış. Gönderime konu olan ‘Kimsenin Atlamadığı Balkonlar’ en genç kitabı, Eylül 2021 doğumlu. Yazar bu kitabında 12 öykü armağan etmiş bizlere. Öykülerin tamamına yakını moderniteyi ve dayattığı yaşam biçimini, farkına varamadığımız küçük şubelerine dek hicvediyor.
Ve yukarıda bahsi geçen hiciv, girişte yanıt aradığım soruya sımsıkı bir öykü ile cevap veriyor. 21.yy’da, gökdelenlerin arasında, ekranların ortasında, müdür ve onların yardımcılarından geçilmeyen bir dünyada; annelerin evlatlarını geride bırakıp plazalarda nasıl ‘çalış(tırıl)ıyor’ olduklarını kaleme alan öykü, okurun canını yakmaktan hiç sakınmıyor. Bu çağın enstrümanlarının insana (ama hangi insana) nasıl fayda sağladığını sorgulatıyor. Duygulandırıyor. Bunu yaparken de asla feminist bir yön seçmiyor.
Dedim ya, Post Öykü 38. sayıda tanımışım yazarı diye. Bu öyküydü okuduğum. Okumuş ve vurulmuştum. Kitabın hemen başında karşıma çıkınca da aynı zevkle ve daha büyük bir iştahla okudum. Eski bir dosta sarılır gibiydi. Haliyle de kitabın en beğendiğim öyküsü. Adı, Kule Plaza.
Bir diğer beğendiğim metin de kitaba adını veren öykü. Yıldızların parıltısından, ayın her gün değişen siluetinden ve bulutlardan bizi mahrum eden dev şehirlerdeki daracık evlere sinirli yazar. Her bir metrekaresi konforumuz için değerlendirilmiş(!) ve beton tavanlarla gökyüzü ile bağımızı kesmiş evlerde göğü aradınız mı hiç? Yazarımız aramış…
İyi okumalar dilerim…