"1926'da kocasının kendisini terk etmesi ve ardından annesinin ölümü üzerine bunalıma giren Christie, sıkıntısını Şark Ekspresi ile Doğu'ya yapacağı seyahatle hafifletmek istedi. Londra'dan İstanbul'a geldi, oradan Suriye ve Mısır'a gitti. Sevmişti Doğu Ekspresi'ni Christie. 1933 yılında İstanbul'u yeniden ziyaret ettiğinde Pera Palas Oteli'ne yerleşti" ve bu efsane romanını yazdı. İlerledikçe zevki artan, Agatha ablanın yargı dağıttığı bu roman herkese tavsiye olunur. Kış ayının en yoğun olduğu dönemde kar ve tipinden göz gözü görmezken Doğu Ekspresi yolunda ağır ağır ilerliyordu. Normalde bu mevsimde yolcu sayısı az olurken bu sefer tıklım tıklım doluydu. Gece yarısından sonra artan şiddetli tipi nedeniyle Doğu Ekspresi yoluna devam edemez. Bu arada 2. kompartimandaki Amerikalı Samuel Ratchett, bir cinayete kurban gider. Yan kompartimanda seyahat eden Dedektif Hercule Poirot ise bu davaya ele alır ve katili bulmak için ilk adımı atar. Amerika'nın varlıklı ailelerinden olan Armstrong ailesinin en küçük kızları yıllar önce kaçırılır ve öldürülür. Katili ise az bir hapis cezasının ardından serbest kalır. Annesi de çocuğunun acısına dayanamayarak vefat eder. Poirot araştırdıkça trendeki herkesin Armstrong ailesi ile ilişkisi olduğunu fark eder. Trendeki bazı yolcular yalan söyleyerek, gerçek kimliklerini gizleyerek, kanıtları yok etmeye çalışarak, Poirot'un sonuca ulaşmasına bir şekilde engel olurlar. Ancak Poirot tüm bu oyunlara gelmeyerek cinayeti bir değil iki şekilde çözer. Ve sonuç gerçekten şaşırtıcı. Gerçekten okuduğunuza değecek bir kitap yazar okuru şaşırtmayı çok iyi başarmış mutlaka okuyun

Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,6bin okunma

··

2.559 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.