Hayır! Ne kahrolumz, ne ölürüz! Ne de kaybederiz umudunu ulu sevdamızın. Ne de yakarız kendimizi Beyaz Saray
önünde Amerikalı albay gibi, Vietnamlı ve Hintli rahipler
gibi! Gerçi kahramandırlar, yücedirler, yükselmişlerdir hepimizin gözünde, fakat biz kahraman olmadan, yükselmeden kimsenin gözünde, gene de savaşırız. Dişimiz tırnağımızla kalsak
gene yakmayız kendimizi. Belki bin kez yeniliriz, kıyılırız,
ölürüz, fakat analarımız doğurgandır, hiçbir laboratuvar, sömürgeci plan, hiçbir gerici meclis, aliminüt yasa, analarımızın doğurganlığını durduramaz. Yüz ölürsek, bin çoğalır, birimizin yerini binimiz alırız. Burda ve her yerde, zulme de, zulmün maşalarına ve paşalarına da karşı koyarız. Dik ve sık, yılmadan, yıkılmadan çıkarız bu eski karanlıkların içinden ve
kurtuluruz köhne yapılardan·