Edison'la tanışmak, hayatımın dönüm noktalarından biriydi. Hayatının başlarında hiçbir avantajı ve bilimsel eğitimi olmayan bu harika adamın başardıklarını görmek beni hayretler içinde bıraktı ve ona yoğun bir hayranlık duydum. Ben bir düzine dil öğrenmiş, edebiyat ve sanatla yakından ilgilenmiş, hayatımın en iyi yıllarını kütüphanelerde karşıma çıkan her şeyi okuyarak geçirmiş, üstelik de hayatımın boşa harcandığını hissetmiştim. Oysa bunun yapabileceğim en iyi şey olduğunu şimdi anlıyordum. Birkaç hafta içinde Edison'ın saygısını kazandım.