OLDUĞU GİBİ OLAN BİR ŞAHESER !
Şurası açık ki; en sıkı okuyucunun dahi okuyup tamamen anlayabileceği bir kitap değil…öyle ki, kimi anlatımlar matematiksel formülasyonlar gibi anlamın çözümünü barındırıyor.
Ben de anlayabildiğim kadarını okudum diyeceğim.
Çevirmenin Oruç Aruoba olması -bunu öncesinde bilmiyordum- tüm metini daha özel kıldı. Muhteharika bir tercümeydi. Zaten, Oruç Aruoba olmasaydı, çevirilmesi her koşulda sıkıntı yaratacak kadar derin.
Son kertede Ludwig Wittgenstein ‘Dünya, olduğu gibi olan herşeydir…’ diyerek başlar…o halde biz de Ludwig Wittgenstein olduğu gibi olanların tümüdür diyerek bitirmeliyiz.
Not: İlginç bir nokta olarak…soruya dayalı felsefi sorgulamayı doğru bulmadığını (yani antik Yunan felsefesini -ve şeyleri sorgulama biçimini- demek mümkün.) Bu hâli ile tam bir sistem başkaldırısı, sisteme karşı manifesto da denilebilir. Örn; Hiçbir şey olmayacağına neden bir şey var? Meşhur sorgulamasının konuşulmasının dahi faydasız olduğuna götürür sizi…