Kendiliğin, tarihimiz boyunca oluşmuş teknolojinin tarihsel bağıntısından başka bir şey olmadığını göstermek, aslında, arkeolojik eleştiriyi eyleme geçirmenin bir biçimidir; "pek çok tarihsel olay gibi, düşündüğümüz, söylediğimiz ve yaptığımız şeyi eklemleyen söylemleri ele almaya" çalışması anlamında "arkeolojik". Ve bu teknolojiyi değiştirmeyi denemek, "olduğumuz şeyin biçiminden, bizim için, yapmanın ya da kabul etmenin imkansız olduğu şey sonucunu çıkarmayan" fakat "olduğumuz şeyi bizim için var olduran olumsallıktan, olduğumuz, yaptığımız ya da düşündüğümüz şeyi artık olmama, yapma ya da düşünme olanağını" ortaya çıkaran soykütüğüne ilişkin eleştiri anına bağlıdır.