Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

432 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta, Karatani'nin üretim tarzları perspektifinden, diğer bir yöne, mübadele tarzı üzerine geliştirdiği argümanları görüyoruz. Üretim ahlakı hususundaki metodu eksikliğin giderilmesi için pek çok sav öne sürüldü fakat Karatani’ye göre bunlara ihtiyaç yok. “Eğer ekonomik altyapıyı geniş biçimde tanımlanmış bir mübadele perspektifi üzerinden yeniden ele alırsak, “ekonomiye” dışsal bir ahlaki boyut koyutlamaya gerek kalmaz. Mübadele tarzları ahlaki uğrağı zaten içeriyor olur. Örneğin mübadele tarzları perspektifinden bakıldığında komünizm tam da D tipi mübadele tarzının hayata geçirilmesidir. Elbette eşit ölçüde ekonomik ve ahlaki süreçtir bu. Dahası, D tipi mübadele tarzı, ilkel A tipi mübadele tarzının (karşılıklılık) daha üst bir boyutta geri dönüşüdür. İnsanların arzu veya fikirlerinin bir sonucu değildir bu; Freud’un tabiriyle “bastırılanın geri dönüşü” gibi, daha ziyade kaçınılmazdır.”s.23. Karatani burada muhakkak salt bir hakikat gibi D tipinin dönüşünün kesinliğinde, üst perdeden yazıyor her şeyi fakat bu bahsettiği şeyle mübadele tarzının gelişimi sadece komunitenin aynı döneme rastgelmesidir. Karatani asyatik üretim tarzı babında birtakım çıkmazlardan bahsediyor, fakat öte taraftan asyanın hangi tarafı bu? Çünkü yakın uzak asya ve hindi-çin’den bahsedeceksek bu sav çökecektir; diğer minör ve kuzey asyaya bakarsa kuvvetlenecektir. Sav için bkz: “Asyatik üretim tarzı örneğinde, devlet aygıtları -ordu, bürokrasi, polis-asker mekanizmaları vb.- bir biçimde ekonomik üretim ilişkilerinden önce gelmez, İmparatorlar veya krallar ve bürokrasinin onları destekleyen katmanları ile yönetilen sınıflar arasındaki siyasi ilişkiler zaten başlı başına ekonomik ilişkilerdir. Burada ekonomik ve siyasi yapılar arasında bir ayrım yoktur. Klasik antik dönem için de aynı şey geçerlidir. Antik Yunan ve Roma’nın benzersiz siyasi sistemleri, Asyatik devletlerinkinden farklı olarak, kölelik sisteminin üretim tarzına dayanılarak layığıyla açıklanamaz. Köleler, yurttaşların özgürlük ve eşitliliğinin sağlama alınması bakımından olmazsa olmazdır.” S.30 Tabi Karatani tüm bunları başka bir savı kuvvetlendirmek için söylüyor. Ekonomik altyapı ve üretim tarzının farklı bağlamlarda incelenmesi gerekiyor. Savın müsebbibi ekonomik altyapı demek üretim tarzı demek değildir. Mübadele tiplerinden B tipine değindiği kısım için bkz: “Eğer bir topluluk sürekli yağmaya meylediyorsa, sadece yağma yaparak devam edemez, hedef aldığı topluluklara bir şeyler de vermelidir: Hâkim topluluk tabi topluluğu diğer saldırganlara karşı korumalı, sulama sistemi gibi bayındırlık işleriyle desteklemelidir. Bu da devletin bir prototipidir. Weber devletin özünün şiddet üzerindeki tekeli olduğunu savunmuştur. Yalnızca devletin şiddet üzerine inşaa edildiği anlamına gelmez bu. Devlet, devlet dışı aktörleri şiddet kullanmaktan men etmek suretiyle, bileşeni olan halkları korur. Başka bir ifadeyle devletin tesis edilmesi, yönetilenlere itaatleri karşılığında barış ve düzen bahşedilmesi bakımından bir tür mübadeledir. Buna B tipi mübadele diyoruz.” S.33. Karatani’nin mübadele tarzlarını ayırt edişi şöyle bkz: “Kabile toplumlarında karşılıklılık esasına dayanan A tipi mübadele tarzı baskındır. B ve C tipinin olmadığı anlamına gelmez bu - savaş ya da ticaret gibi alanlarda onlar da bulunur. Fakat B ve C uğrakları karşılıklılık ilkesine tabi olduğundan, burada B tipi mübadele tarzının baskın olduğu bir toplum -devletli toplum- gelişmez. Diğer yandan, B tipinin baskın olduğu bir toplumda A tipi -örneğin tarım topluluklarında- varlığını sürdürür. Ayrıca C tipi de -örneğin şehirlerde- gelişir. Fakat kapitalizm öncesi toplumsal formasyonlarda bu unsurlar tepeden, devlet tarafından idare edilir ya da benimsenir. B tipi mübadele tarzı baskındır dediğimizde kastettiğimiz şey bu.” S.39.
Dünya Tarihinin Yapısı
Dünya Tarihinin YapısıKojin Karatani · Metis Yayınları · 201723 okunma
·
1 artı 1'leme
·
212 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.