Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Rumeliyi Neden Kaybettik / Mahmut Muhtar Paşa
Sabah saat 6.45'te karargâhımla atlara binmek üzere iken ilerden bir atlı subay geldi ve Şükrü Bey tümeninin kaçmakta olduğunu söyledi. Dörtnal ile köyden çıktım ve derhal kendimi, can korkusu ile kaçıp gelmekte olan karma karışık Redif askerleri ve bataryalar içinde buldum. Bütün maiyetimle hemen kılıçları sıyırarak askerleri zorla çevirmeğe giriştim. Bir saat kadar olağanüstü uğraştık tan sonra Petra'nın birbuçuk kilometre kuzeybatısındaki sırtları ve Petra'nın kuzeyindeki ormanı işgal ettirerek kaçışın önünü almak ve tekrar düşmana yüz çevirtmek mümkün oldu. Bu sırada bütün karargâhımla ekseriya iki ateş arasında bulundum. Bu başarıda topçuların büyük etkisi olmuştur. Bilgisiz ve talimsiz bir askere, kendi topçusunun sesi kadar gayret verebilecek bir şey düşünülemez. Bunun için elime geçen bataryalara hemen olduğu yerde mevzî aldırıp hiçbir hedef gözetmeksizin dahi ateş açmalarını emretmiştim. Bunun büyük faydaları görüldü. Sonradan anlaşıldı ki avcı hattındaki birlikler hiçbir güvenlik önlemi almaksızın yatıp uyurlar. Bu yüzden sabaha karşı bir ta bur kadar Bulgar askeri sol kanattaki Afyokarahisar taburlarına pek yakın mesafelere kadar, hiç haber alınmaksızın yaklaşıyor ve nihayet görülüyorlar, o sırada Bulgarlar bizi aldatmak için "Padişahım çok yaşa" diye bağırırlar. Redif askerleri kararsızlık içinde kalarak, kim düşmandır, kim değildir der; subaylar da aynı şüpheye düşerek askerleri ateş etmekten menederler. O esnada ikiyüz metreye kadar yaklaşmış olan Bulgarlar ateş ederler ve bizim askerler de kaçmaya başlar. Bir taburun kaçışına diğerleri de katılır; yedekte bulunan birlikler kaçışı önleyip durduramadıkları gibi onlar da birlikte kaçarlar. Nihayet bütün Şükrü Bey tümeni ve onun arkasında bulunan Dokuzuncu Tümendekleri ve Petra ilerisinde bulunan bütün yedekler, bataryalar, sözün kısası her ne varsa hepsi kaçmaya koyulurlar. Düşman ise az miktarda olduğundan ilerlemeyip bizim hattı tutar ve kaçanların arkasından ateş eder. Bir süre sonra da adı geçen yere iki batarya kadar da topçusu gelir. Yukarıda açıklandığı gibi büyük güçlükle kaçışın önünü alıp sol kanada yeni bir durum gereğince merkezdeki Dokuzuncu Tümeni de geri almak gerekiyordu. Zaten kaçış onlara da sıçramış olduğundan geri çekilme, bir intizam dahiline sokulmazsa o tümenin de dağılacağı şüphesizdi. Bundan dolayı hemen o tarafa yöneldim. Ve her ihtimale karşı da kurmay başkanım Ziya Bey vasıtası ile Petra'nın güneyin deki sırtlarda bir korunma mevzii hazırlattırılması girişiminde bulundum. Dokuzuncu Tümenin avcı hattını yavaş yavaş ve düzenli bir şekilde geri almak ve Petra'nın doğusunda hâkim bir mevziye yerleştirmek mümkün oldu. Durumumuz bu suretle intizama girmiş ve saat on raddelerinde bütün bataryalar yerlerini alarak Petra'nın etrafında gayet sağlam bir savunma hattı kurulmuştu. İşte tam rahatlamış olduğum şu sırada idi ki sol kanadımızın sebepsiz olarak terkederek işgal etmekte olduğu hâkim bir yığını ve bütün Petra'nın ilerisindeki aynı şekilde kaçmaya başladıklarını gördüm. Ordu yerlerini tepeden aşağıya ve batısındaki avcıların da aynı şekilde kaçmaya başladıklarını gördüm. Artık ne bende ses ve ne de atlarda hal ve kuvvet kalmamış olduğundan tekrar o tarafa koşup kaçışın önünü almak kabil olmadı.
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.