küçücük bir hesap makinası satın aldım, çarpma, kök alma işlemi yapan, cüzdan büyüklüğündeki o küçük aletlerden; cesaretimi topladım, makinanın arkasını tornavidayla açtım, sevinçten ürperdim, çünkü puldan daha büyük olmayan, on sayfadan daha kalın olmayan küçücük bir levhacık buldum, bir de matematik değişkenlerle dolu hava vardı, o kadar. gerçek bir kitaba yöneltince bakışlarımı ve basılı sözcükleri silince, geriye sadece, havada uçuşan, havaya konan maddesiz düşünceler kalır, hava besler onları, havaya dönerler, çünkü eninde sonunda her şey havadır, nasıl kutsal ekmekte isa'nın kanı var da yok, işte tıpatıp öyle.