Kitabı gotik edebiyatının ilk eseri olduğu için merak edip okumak istedim. Beni çok içine çeken bir kitap olamadı ne yazık ki. Okurken insan tiyatro sahnesinde gibi hissediyor kendini... Yani en azından ben öyle hissettim. Konusuna gelecek olursak; otranto şatosu gizemli bir yer. Şatoda hayaletler, devler, garip seslerden bahsediliyor. Şatonun prensi tek oğlunu evlendireceği gün dehşet dolu bir olayla karşılaşır. Evlenecek olan oğlu dev bir miğfer içinde parçalara bölünmüştür . Ve olaylar bundan sonra başlar. Kitabı konusu için olmasada en azından edebiyat dilinin nerden nereye geldiğini görmek için tavsiye edebilirim. Çünkü bu eser 1764 yılında yazılmış