Gönderi

Modernizm, genelde Batı Avrupa'da bir sınıf çatışması üzerinden tartışılagelmiştir. Batı Avrupa'daki bu sınıf çatışmasının baş aktörleri işçi ve proletarya gibi ale-üst sınıf kavramının yeri Türkiye'de tam olarak belirlenememiştir. Bunun için daha sonra üst sınıf olarak asker, alt sınıf olarak köylü düşlenmiştir. Toplumun en temel yapısını oluşturan köylü kesime tepeden bakmanın asıl ayrışurıcı ögeleri din, gelenek ve yerli kültür ile bağ olarak görülmüştür. Bu algı onlar için kolay olandı ve geleneksel olandan uzaklaşıp, batılılaştığını zannedenler kendini ilerici olarak lanse etmişlerdir. Geleneğin ana kalesi din olduğundan sınıf atlamak isteyen için dinden uzaklaşmak yeterliydi. Öteden beri üst sınıfın meşru dini deizm iken, aslında bunun şimdilerde tabanda karşılık bulmasını sorgulamaktayız. Bunun nasıl gerçekleştiğini sorgulamamız gerekirken, sadece sonuçlar üzerinden çıkarım yapmaya çalışıyoruz. Toplumsal pratikler, eğitim sistemi, muhafazakâr kesimin ve muhafazakârlığın paraya yönelmesi, sağ-sol kavramlarının içinin boşaltılması, alt sınıf gençliğinin sorgulamadan kabule yönelmesi, toplumsal etkileşim, medya, televizyon, sanat etkinlikleri ve diziler gibi pek çok ideolojik baskıya maruz kalma gibi etmenler, aslında gençliği deizm furyasına çekmekte öncü parametreler olarak gösterilebilir.(Çınar, 2018, ss.16-17)
·
201 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.