Zira o kitap Rauf Bey hayattayken O’nunla görüşülerek hazırlanmış ve vefatından bir yıl sonra yayınlanmıştır. Rauf Bey’in yeğeni Muzaffer Enginoğulları’ndan dinlemiş olduğum bir sözü daha burada nakletmeliyim:
Rauf Bey demiş ki:
1937 senesinde Rahmetli Menderes İstanbul imarıyla meşgul olurken sık sık beni ziyaret eder ve memleket meseleleri etrafında fikir alış-verişinde bulunurdu.” (Rauf Bey Şehzâdebaşı İle Aksaray arasındaki emlâk kredi apartmanlarının birinde otururdu. Bu sözler 60 İhtilal’inden hatta Menderes’in idamından sonra söylemiştir.)
O devamla:
"-Bir keresinde kendisine dedim ki:
«-Bugüne kadar Türkiye’de mason olmadığı hâlde başbakan olabilen iki şahsiyet vardır. Bunlardan biri benim, biri de zât-ı âlinizsiniz. Ben İzmir suikasdinde idam edilecektim. Bir Fransız gemisinin kömürlüğüne saklanarak kaçtım ve hayatımı böylece kurtarabildim. Siz de mason değilsiniz, mason olmayan o mevkie gelemez. Gelirse de âkıbeti pek hayırlı olmaz. Aman pek dikkatli olmalısınız!»
O, beni dinlemedi. İşte âkıbeti.” bunları söylediği''Muzaffer Enginoğulları O’nun kız kardeşinin oğluydu. Bana bunları dayısından dinlemiş olarak anlattı.