Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bugün içinde bulunduğumuz toplum ve kültürün doğuşuna yol açan "modernleşme" sadece diğer, norm ve anlamların genelleşmesi değil; aynı zamanda ahlaki bağlayıcısızlığın ve yükümsüzlüğün ön plana çıktığı bir süreçtir. Bir bilim insanı, ilişkilerin değerini ve anlamını yitirdiği bu durumu, soyut toplum olarak adlandırır. Soyut toplumun bugün refah devleti olarak adlandırdığımız bir yapı tarafından kuşatıldığını ve bu refah devleti anlayışında ise vurgunun giderek üretimden tüketime kaydığını ifade eder. Artık kişi sadece refah devletinin imkanlarını aşırı derecede ve düşüncesizce tüketmekle kalmayıp, giderek insan ilişkileri (evlilikler, arkadaşlıklar vb.) fikir ve teorileri de (dini ve politik ideolojiler) tüketmektedir. Kısacası modern zamanlar adını verdiğimiz bu süreçte belirli bir kalıp ve yaşam stili söz konusu olup buradan kayıtsızlık durumu ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde soyutlaşan, kayıtsız bir toplumda da sadakat ve sorumluluk gibi hasletler ikinci veya üçüncü plana düşmektedir. Modern devlet ve kültürde, dolayısıyla refah devleti ve tüketimcilik kültüründe, sadakat ve sorumluluk duygularının yanı sıra, şeref ve namus hissiyatları da kaybolmaktadır.
··
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.