Gönderi

"Ne büyük haksızlık değil mi?" diye sormuştu. Göz göze geldikten hemen sonra otururken masaya bıraktığım Tutunamayanlar'ın Aslı'nın sağ avucu ve masa arasında yemin etmek için kullanılan bir kutsal kitap misali sıkıştığını görmüştüm. Karşımda Oğuz Atay'a acıyan bir zavallının oturduğunu düşünmüştüm o an. "Haksızlık mı?" diye sordum ben de. "Haksızlık tabi. Ülkenin neredeyse en büyük yazarı ama bundan haberi olmadan öldü?" Gerçekten saçmaladığını düşünüyordum. "Neredeyse mi?" diye sordum bu kez de. "Seninle sohbet etmeye çalışıyorum. Lütfen biraz yardımcı olur musun?" dedi şarkı sözünü unutmuş bir sanatçı gibi. "Kurduğun cümlenin ne kadar mantıksız olduğunun farkında mısın sen?" "Bu ne demek şimdi? Sen ne düşünüyorsun peki?" "Beni yaşadığım ülkenin en büyük yazarı yapacak eseri veya eserleri yazabilseydim eğer ülkenin en büyük yazarı olduğumun da farkında olurdum diye düşünüyorum Aslı. Kurduğun cümle Oğuz Atay'a hakaret etmek anlamına gelmiyor mu?" Aslı'nın benden tarafa bakmadan geçirdiği birkaç saniyelik sessizliğin ardından ağzından tek bir cümle dökülmüştü...
Sayfa 72 - Kitapyurdu Doğrudan YayıncılıkKitabı okudu
·
51 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.