Gönderi

408 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Özellikle bir kitap türüne sabit kalıp, sadece ona benzer kitapları okumayı lise sonda bıraktım. Hatta ve hatta kişisel gelişim olsun psikoloji olsun, bu türleri hiç elime almadım. Sıkıcı buldum ta ki geçen yaza kadar. Neden bilmem Ata Deniz'in doğumu ile psikolojiye ve kişisel gelişime baya bir önem verdim. "Nasıl daha iyi anne olurum?" diye değil, daha çok "nasıl daha iyi, daha dingin bir insan olurum?" için okudum. "Seyir" de benim için öyle oldu. Elime ilk aldığımda dörtte biri bitmişti kitabın. Hatta ara ara "Ata Deniz uyusa da devam etsem biraz daha" diye sabırsızlandığım zamanlar da oldu. Eh nihayetinde dün gece evde herkes uyurken kitabı noktaladım. E tabii ki hemen okudum bitti ve içimde bir uyanış oldu, demeyeceğim ki hiçbir kitap öyle bir etki yaratmaz. Aynen Mina'nın yolculuğunda olduğu gibi; zamanla, zamana yayarak bazı uyanışlar gerçekleşir. Saplanmış olduğumuz bir bataklık deyin ya da geçmişteki bir karanlığın bugünümüzü götürmesi deyin, ne derseniz deyin, ama onu bir kenara bırakıp ilerleme kitabı olarak düşünüyorum yani bir nevi "uyanış" kitabı. Birçok şeyi sorgulayan ve birçok şey katan bir kalem eseri. Ha bazı yerlerde içim kıyılmadı mı tabii ki de kıyıldı. Hatta o noktalarda Mina'yı sarsıp "neresini anlamıyorsun Allah aşkına" diyesim geldi. E o noktalar haliyle kitaptan sıkıldığım noktalar oldu. Eh nihayetinde en büyük başyapıtı da okusak illa bir yerde sıkılıyoruz, bize geçemeyen anları oluyor.
Seyir
SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219.9k okunma
·
79 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.