"Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu." George Orwell Her birimiz kendimizden insanlara, anlaşılacak düzeyde iyi hitap edebilmeyi, karşımızdaki insandan da anlaşılmayı talep ederiz. Hayatımızdaki en önemli, en karşılanması zor ihtiyacımız da budur. Anlaşıldığımız kadar içten güler, anlașıldığımız kadar kendimizi önemli, değerli hissederiz ve aslında itiraf edebilmek egomuza zarar verse de en derinimizdeki düșümüzdür insanları etkileyebilmek... Onları yörüngemiz etrafında toplayıp yönetebilmek, yönlendirebilmek... İşte tam bu noktada Amerikalı yazar, hatip, kişisel gelișimci, kişiler arası iletişim uzmanı Dale Carnegie 'Dost kazanma ve insanları etkileme sanatı' adlı kitabıyla bize bir nevi yardım eli uzatıyor. * İnsanlarla ilişkilerde temel yöntemler, * İnsanların sizden hoşlanmasını sağlamanın altı yolu, * İnsanların sizinle fikir birliğine varmasını nasıl sağlarsınız ve * Lider olmak: insanları incitmeden ya da rahatsız etmeden değiștirmenin yolları adlı dört oluşan ve uygulamamızı istediği güzel ve faydalı bir reçete sunuyor bize Dale Carnegie. Aynı zamanda reçetede bulunan faydalı davranışların gerçek hayatlarda nasıl etki ettiğine dair yaşanmış, bildiğimiz ve bilmediğimiz pek çok örnekle destekliyor reçetesinin içeriğini. Özellikle Abraham Lincoln'un hikayelerinin sizi etkileyeceğini düşünüyorum. Sizdeki etkisi nasıl olur bilmiyorum ama bu kitabı okurken benim çatıștığım pek çok madde olmuştu. Örnek vermek gerekirse; *Karşınızdaki kişinin ilgilendiği konulardan söz edin, *İnsanlara kendilerinden söz etmeleri için cesaret verin, *İnsanlarla tartışmayın, *Başkalarının görüșlerine saygı duyun, asla yanılıyorsun demeyin, *Bırakın karşınızdaki kişi daha çok konușsun, *Bırakın karşınızdaki kişi fikirlerin kendisinden çıktığını sansın gibi maddeler beni rahatsız etmişti. Hep içimden dedim ki "o hâlde ben ne zaman çıkacağım sahneye?" Sürekli sıra bana ne zaman gelecek diye bekledim. Amacımız insanları etkilemekse, yönetmekse fikirlerim bile neden benim olmuyor diye düşünüp kavga ettim kitapla belirli bir süre. Ama sonra; "Bilge kişi diğer insanlardan üstün olmak zorundadır ve altta kalmayı seçmelidir. Çünkü kendisi aslında daha yukarılarda olduğu hâlde insanlar onun ağırlığını hissetmezler ve gocunmazlar." diye muhteşem bir sırla yine kendisine bağladı bu kitap beni. Ben de şimdi en teslimiyetçi halimle "Güçlerini ve güzelliklerini onlara bağışlıyorum. Haklı ve en iyisi olduklarını söyleyecek kadar bilge değilim ama şu an yaptıklarının çok daha iyisini yapabileceklerini söyleme ve savaşmadan her bir adımda, benden daha iyi olduklarında bile en çok benim alkıșlayacağımın sözünü veriyorum onlara. Hatalarımdan bahsedebilmeyi, kendi kırılganlığımdan ve zayıflığımdan hoşnut olmayı seçiyorum. Değiştirmek, geliştirmek anlamasını sağlayabilmek istediğim bir çok insan tanıyorum ve işe kendimden başlıyorum." Siz de eğer anlaşılmayı düşündüğünüzde ve insanlara etki bırakmak istediğiniz de başkalarının davranışlarını incelemekten çok aynanın karşısına geçip kendinize bakmak isterseniz gerçekten faydalı bir kitap 'Dost kazanma ve insanları etkileme sanatı'. Kendinizi dinlemenizi, sorgulamanızı ve bu kitabı okumanızı içtenlikle ümit ediyorum. Kitaplarla kalın.