Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

178 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
80 yıllık bir kitabı geride bırakıyoruz. 1942 yılında yazılmış olan bu tez 1992 yılında yeniden yayımlanmış ve sene 2022. Dikkat çekici olan ise bunca senenin geçmiş olması artık. Aynı zamanda geçen bunca yıla rağmen yazarın 20 yaşlarında kaleme aldığı bu araştırmalarını okumak hem öğrenmek adına hem de kendisiyle kıyaslamak adına ilk dönem yazılarıyla sonraki yazıları ve kullandığı dili dahi fark etmek adına iyi bir kitap. Bahsettiği konular da ilgi çekici zaten. İlgi çekici olanların listesini henüz tamamlamadık, araştırma yaparken bu belgelere erişme şekli de çok ilgi çekici. Yalnızca bir Bulgar çalışması değil aslında Balkanlar meselesi (okullarda yalnızca savaş ve 4 devlet olarak öğretilen) üzerine de iyi bir çalışma. Balkanlar’da ne oldu, neler yaşandı, yaşananlar nasıl gerçekleşti bunları görmek açısından da ideal bir kitap. Bir de günümüz teknolojisinin olmadığı bir ortamda pek çok zorlukla beraber yapılmış bu araştırma, önemini bu şekilde de yükseltiyor. En önemli mesaj, yazılardan anladığım kadarıyla tabi; eğer yönetilen halk yönetimden memnun olmazsa, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık alır başını giderse; yaşadıkları insanlarda mutluluktan çok huzursuzluk yaparsa isyanlar oluyor ve devletler sıkıntılar yaşıyor. Bulgaristan’da olan da bu çünkü Balkanlar bölgesinde o dönemde en çok Türk bulunan ülkelerin başında Bulgaristan geliyor ve böyle bir durumu, en çok sıkıntıyı o bölgede yaşamak bu yüzden dikkat çekici. Tanzimat ise devletin teşkilat yapısını yeni baştan düzenleyerek halkın en iyi şartlarda yaşaması zorunluluğu gibi değerlendirilir. Çünkü toplumsal belirsizlik ve sosyal düzensizlik hiçbir dönemde ve hiçbir şartta iyi karşılanmaz. Bizim yaşayış eleştirimize ve Batı özentiliğine en kolay anlaşılabilir örneğimiz ne olacaktır? Burada kıyafet örneği vereceğim. Günümüzde bile bunu geçerli sayabiliriz. Tüm dönemler için de düşünebiliriz. Kıyafet mesela örnek alalım. Herkes en iyi giyinelim, onlar ne giyiyorsa onu kullanalım düşüncesinde lakin kimse de çıkıp dememiş ki biz de bunu üretelim. Kaliteli kumaş olsun, kaliteli renkler için kaliteli boyalar kullanalım ve paramızı dışarı aktaracağımıza bizde kalsın da onu da üretim ve kalkınma için kullanalım. Hiçbir devirde bu akıllara gelmediği için bizde ‘Merdiven Altı’ denilen sahte ürün dünyanın en gelişmiş sektörü olmuş. Çin’i bile geçmişiz, onlar bile Eminönü bölgesinden toplayıp götürüyor. Afrika’dan gelenler bile öyle. Kendimizi geliştirmişiz ama yanlış bir alanda. Dikkat çekici. İşlediği konular, işlenen ülkeler bakımından da dikkat çekici olan bu araştırmayı hayranlıkla okudum. Ümidim ve umudum bu eserlerin birkaç yıl geçtiğinde unutulmaması, bu çalışmaların bir şekilde değerlendirilmesi ve unutturulmaması. En büyük temennim budur. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Tanzimat ve Bulgar Meselesi
Tanzimat ve Bulgar MeselesiHalil İnalcık · Eren Yayıncılık · 1992142 okunma
··
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.