"Ve solup gitmektense yanmak daha iyidir."
"Kimi çok sevdiği için, kimi hiç sevmediği için
Kimi herşeyi istediği için, kimiyse hiçbirşey istemediği için" intihar etmişti.
Hepsinin bir sebebi vardı. Ölümle yaşam arasında ki ince çizgide yürürken ölüm tarafına adım atmayı seçmişlerdi. Tabi intihar bir seçimmiydi yoksa sonuç mu? bu ayrı bir tartışma konusu. İntiharı seçen ünlüler gerçekten hiç azımsanacak sayıda değil. Virginia Woolf, Stefan Zweig, Jack London, Ernest Hemingway, Jerzy Kosinski gibi ünlü yazarlardan Marilyn Monroe, Amy Winehouse, Jean Seberg, Robin Williams gibi oyuncu ve sanatçılara, Adolf Hitler, Joseph Goebbels gibi tiranlara birçok isim var. Aslında burda önemli bir nokta çoğunun 2.Dünya savaşını görmüş kişiler olması. Savaşlar insan pskolojisi üzerinde kalıcı hasarlar meydana getirmesi ve insanların çok fazla travmaya maruz kalması sonucu oluşan buhrandan çıkış yolu olarak hayatlarına son vermişler, maalesef. (Hitler ve Goebbels hariç) Tabiki bunda geneli sanatçı kişiliklerinin getirdiği hassaslıkla birlikte daha fazla etkilenmişler.
Ufak biyografileriyle birlikte onları intihara sürekleyen süreçteki olayları işlemiş kitap. Bir ikisinin biyografisi fazla uzatılmış onun dışında tadında. Onların ölmeden önceki son sözlerini, nasıl öldüklerini okumak gerçekten hüzünlendirici. İncelememi Stefan Zweig'ın intihar mektubunda ki son sözleri ile bitirmek istiyorum.
"Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hâlâ görebilirler, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum."