Anne Frank, II. Dünya Savaşı sırasında Hollanda'da yaşayan Yahudi bir ailenin küçük kızı. Savaş sırasında 2 yılını ailesiyle beraber gizlenerek geçiriyor. Kitap Anne'nin bu süre zarfında günlük gibi tuttuğu Hatıra Defteri'nden oluşuyor. Okurken Anne ile birlikte kendinizi o Gizli Bölme'de sıkışmış, saklanırken buluyorsunuz. Yaşadıklarını ve duygularını o kadar iyi yansıtmış ki; bu cümleleri 14 yaşında bir kızın kurmuş olduğuna inanamıyorsunuz.
Her an yakalanıp bir toplama kampına götürülme korkusuyla yaşayan bu insanların tüm bu olumsuz şartlara rağmen yine de sürekli kitap okuyor oluşu, dil çalışıyor, matematik çalışıyor olması beni o kadar etkiledi ki; ben olsaydım, biz olsaydık yapabilir miydik bunu diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım. En ufak olumsuzlukta rutinlerimi bozup dil çalışmayı veya okumayı aksattığım için kendime kızdım. Anne Frank sadece savaşın gerçekliğiyle yüzleşmemi değil, yaşama tutunmanın ve azmin ne olduğuyla ilgili de beni sirkeledi diyebilirim.
Benim için çok hüzünlü ve farkındalıkla dolu bir okuma oldu. Kesinlikle tavsiyemdir.