Güzel sohbetler her zaman birbirini açan konularla öylesine zevkli akar gider ki bittiğinde yüzünüzdeki tebessüme içsel zenginleşmenin hazzı karışır. İşte bu kitap canım Ayfer’im Tunç’umla böyle bir sohbete olanak sağlıyor. Öncelikle belirteyim, kitapta anlattıklarının %70’ini biliyormuşum çünkü katıldığı programları, Diyaloglar serisini sıkça izleyip röportajlarını okuya okuya her şeye vakıf olmuşum. Fakat aynı şeyleri dinlemek hiiç sıkmadı ve geriye kalan %30 da çok kıymetliydi.“Edebiyatımı kirletmemek için hayatımı başka işlerde çalışarak kazandım” diyerek edebiyata gösterdiği özeni, zor zamanlarda gösterdiği toplumsal duyarlılığı, suya sabuna dokunmadan yaşamayı reddeden hak savunuculuğu,kısacası insanlığı ona çok ama çok saygı duymamın sebepleridir. Yeteneği ve çalışkanlığını yadsıyamam ama şanslı sayılacak bir çevresi de olmuş. Onu Edip Cansever’le tanıştıracak üniversite öğretmeni bir şanstır mesela. Bu sayede Turgut-Tomris Uyar’la da tanışmış ki bu çok sevdiğim iki kadın yazarın hayatındaki kesişme çok hoşuma gitti.Üniversitedeki edebiyat sohbetlerini ve ortamı kıskanmadım değil hani. Onu hep ileriye taşıyacak bir çevresi olmuş. Edip Cansever ve Leyla Erbil hayranlığını öyle güzel anlatıyor ki ben de onun onlara hissettiğini ben kendisi için hissediyorum.Max Frisch sevgisini anlatırken kullandığı bir tabiri çok sevdim; ruh değmesi, anlatmak istediğim tam da bu. Doğduğu andan o zaman yazmış olduğu son kitaba,Dünya Ağrısı, kadarki hayatını dinlerken sanat, sinema, toplum ve elbette edebiyatın her şekline temas ediyoruz. Elbette not aldığım pek çok şey oldu yine. Söyleşinin, o sırada fikir aşamasında olan en sevdiğim romanı Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura’nın bahsiyle bitmesi de ayrı hoşuma gitti.İyi ki var,iyi ki…

Ayfer Tunç'la Karanlıkta KelimelerHandan İnci · Can Yayınları · 2014111 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.