“Sanatın, yalnız L’nin sanatının değil, bütün sanat kavramının, kulaklarımıza bir şeyler fısıldayan, önümüzde duran şeyin hiçbir zaman ulaşamayacağı kadar yüce ve güzel şeylerin içimizde olduğunu söyleyerek bu dünyaya ait şeyler hakkındaki inançlarımızı ve memnuniyetimizi tüketen bir şeytan olup olmayacağı olasılığını ilk kez düşündüm,