Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

540 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
BEN GÖNEN'DE DOĞDUM Güzide, Ömer, Ömer Şevki, Fatma, Hasan, Mustafa, Mustafa Kemal, Ali Canip, Calibe ve diğer karakterler ile kitabın kapağında da yazdığı gibi kısa bir ömrün uzun hikayesi. Ömer Seyfettin biyografik romanı bizlere onun bilmediğimiz yanlarını gösteriyor. Yazdığı öykülerin kendi yaşamı olduğunu bilmiyordum. Kaşağı da Hasan’ın kendi kardeşi olması ve gerçek yaşamdan olduğunu öğrenince daha da üzüldüm. Bir yalan sonrası yürek parçalayıcı ve üzücü yaşam hikayesi... suçu kabullense idi belki de öyle bir sorun yaşanmayacaktı. Babası da çocuklarına askerleri gibi değil de çocukları gibi davransa idi belki de Ömer yalana başvurmayacaktı. Askeriyede çalışan babaların çocuklarına o şekilde davrandığını duymuştum. Kendilerini o kadar kaptırmasalar keşke... Ömer'in Gönen’de doğması ve çocukluğunun büyük bölümünün orada geçmesi, çocukluğuna dair güzel anıları olması, büyüyünce çoğunu tam hatırlayamasa da o dönemde mutluluğu tam anlamı ile yaşaması güzeldi. Arkadaşı Mustafa (Mıstık) nın yaşadığı olay beni üzdü  arkadaşını korurken kendisini ortaya atması ve sonrası Ömer için olduğu kadar benim için de çok üzücü idi. Ömer zabitliği istememesine rağmen ailenin istemesi ile onun kararlarının göz ardı edilmesi üzücü idi. Farklı bir iş kolunda olsa idi belki daha çok eseri de olabilirdi. Çocukluğunda ne kadar yaramaz olsa da yetişkin olduktan sonra başarılara imza atması ne güzeldi, kim derdi ki o haylaz çocuk ölümünden yüz yıl sonra bile saygıyla anılacak ve eserlerini yeni nesiller okuyarak kendine dersler çıkaracak. 1891’de yolculuğun zorluğu bugünlerde de olsa idi dayanabilir miydik zor şartlara bilemiyorum. Annesi Fatma hanımın kitap okuması ne güzeldi, ailede kitap okuyan ebeveynler olunca çocuklara da ister istemez aşılanıyor. Ancak öyle aileler var ki anne baba bir sayfa dahi okumamış ancak çocuğuna kitap oku diye baskı yapıp kendilerinin tv karşısında vakit geçirdiği görülüyor. Düzenli olarak her akşam yirmi dakika okuma saati yapsalar oysa ne güzel olurdu. On yedinci bölümde yüzbaşının Ömer’i dövmesine çok kızdım. Çocuk bu yaramazlık yapacak tabi ki... ancak bu dayak ile çözümlenir mi... Kötü çocuk Mustafa Rize ye de çok kızdım, kötülük ruhuna işlemiş adeta... ancak en sonunda ağzının payını aldı tabi ki. Kırk beşinci bölümdeki keçi kalesini ben de gördüm, o yıllarda yaşanmış olayı bir de yazarımızdan okumak güzeldi. Ömer’in ayrıca iyi bir hayvan sever olması da çok güzeldi. Koton a sahip çıkması ikisinin de güzel bir bağ ile bağlı olması ne güzeldi. Eserde Mustafa Kemal’i de okumak zevkliydi. Onun başarıları, zekası ve ekibi ile Türkiye’yi düşmanlardan kurtarması büyük bir gurur kaynağı. Her ne kadar Ömer de zabitliği istemeyerek yapsa da vatanı için mücadele etmesini kutluyorum. Esaret günlerinde bile yunan komutandan daktilo isteyip o şartlarda yazma isteği muhteşemdi. Evliliği ile ilgili de yorumumda bahsedeyim. Aslında daha başta Calibe’nin ona uyum sağlayamayacağını anlamalıydı. Ne kadar okumuş olsa da lükse olan düşkünlüğü kötü idi. Ömer’e tek artısı kızı Fahire Güner oldu. Evliliklerde olumsuz giden bir olayın üzerine çiftlerin bireysel olarak yaptığı şeyleri yüzüne bir kabahatmiş gibi vurması sinir bozucu... Kitap okuması ve yazması niye battı ki Calibe’ye, Ömer bir defa olsun onun o dergilere bakıp modayı takip etmesine laf etti mi. Çiftler evlendiğinde birbirinden bağımsız olarak bir şeyler yapamayacak mı. Yazarımızın emeğine yüreğine sağlık diyorum. Okuru bol olsun. #salimnizam #bengönendedoğdum #okudumbitti #yorum
Ben Gönen'de Doğdum
Ben Gönen'de DoğdumSalim Nizam · Ötüken Neşriyat · 202219 okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.