Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

137 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dostoyevski'nin 1862 yılında 'kalbi küt küt atarak, hevesle' çıktığı Avrupa yolculuğundaki seyahat notlarından oluşuyor. Aslında, bir nevi sağlam bir Batı eleştirisi kitabı. Yazarın, bir romancı olarak en büyük eserlerini vermeden önceki genel görüşlerini, fikri yapısını, edebi dilini anlayabilmek açısından da faydalı bir eser. Dosto'nun dünya ile uyuşmayan, öfkeli "Yeraltı insanının" doğduğu yer bir kitap olsa bu kitap olurdu sanırım. Özellikle Fransız burjuvazisini eleştirirken yerden yere vurmuş. Şahsi fikrim, içinde abartılı olan tek bir tespit yok. Avrupa'nın uygar, modern, medeni maskesinin altındaki sefaleti, ikiyüzlülüğü, duyarsızlığı, bireyciliği net bir şekilde Dosto'nun şahitliğiyle bir kez daha anlıyorsunuz. Batı insanının sarhoşluklarında bile hüzün ve keder var, diyor Dostoyevski yani Batı'nın göründüğü gibi mutlu olmadığını sadece kendilerini uyuşturarak -mış gibi yaşadıklarını, hatta kazandıkları üç kuruş parayı bile gazinolarda yedikleri için işçi sınıfının da kapitalizme boyun eğdiğini alaycı bir şekilde ifade ediyor. Yazar, Avrupa'ya hem bedenen hem ruhen benzemeye öykünen kendi halkını da eleştirmekten geri durmamış. Kendi medeniyetine sırtlarını döndükleri için onlara da bir hayli öfkeli. Kitabın en sevdiğim tespiti ise, yazarın 'erdemli hırsızlık' adını koyduğu ve acımasızca eleştirdiği zenginlerin fakirleri soyma biçimi. Eğer zengin ve mal sahibi olmak için fakirlerden çalıyorsanız erdemli hırsızsınız ve bu övünülecek bir şeydir ama eğer açsanız ve bir lokma ekmek için hırsızlık yapıyorsanız kürek mahkûmluğuna layıksınızdır.
Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları
Yaz İzlenimleri Üzerine Kış NotlarıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 2021692 okunma
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.