Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
Ben insan nedir bilmedim.
  Varlık üzerine denemeler Doğum ile ana rahminden koparılan bir bebeğin dünyada başlayan örselenişi ile başlayan serüvende kişilik kazanması ile bir şeylerin uzantısı değilde,  apayrı bir varlık olduğunu fark etmesiyle ilk edimlerinin başlamasıyla başlıyor her şey. Evet karmaşık bir cümle olmuş gibi oldu ama anlama yetisi kazanmadan önce o kopuşu görmek gerek diye düşündüm. Peki hakikat kimin tekelinde ve biz onu bulabilecek miyiz?  İnsan ünsiyet (bağ ) kurabilen bir varlık, bu da nesneye kattığı anlam ile var olabilmesini sağlar. İnsanın serüveni büyük bir akış içindedir ve ölüme doğru var olabilen bir varlık, demek o ki ölüm de bir yok oluş değil onun için. Peki o zaman biz niçin varız?  Varlık şavkı içinde kimin aynayısıyiz  bu yeryüzünde? Alemin kendisi bir işarettir levhadır çünkü nesneler arasında da bütüncül bir bağ vardır. Bunun sonucunda tinsel  dünyamızın bizi ulaştırdığı başka bir mavera var midir bilemeyiz? Anlama yetimizde tüm bu seruvenden dogan bir ifade kanalıdır bizim için. Var olmak için ararız, aradıklarımıza uygun bir mana vermeye çalışırız.  O yüzden insan eylem ve davranışlarında saiklik ilişkisi vardır.  Bununla beraber şu sorularda cevap ister; Bilgi nereden doğar ve insana nasil ulaşır? Mutlak bilgi var midir? Zihin aldığı kararlardan sorumlu mudur? İnsan nasıl öğrenir? Zihin eylemler açısından yeterli midir? Tanrı eylemlerimizden sorumlu mudur? İnsanın anlama yetisi üzerinde belki daha da çoğaltılabilir sorular ama hepsinin tekelinde yine de bir eksiklik hepimiz için söz konusu. Çünkü ne mutlağiz ne de muğlak. Var oluşumuz da böyledir. Neyin parçası olduğumuz belirsiz. Bazen Tanrının neyi ne kadar yapabilirim sorusuna aradığı cevapmişiz gibi geliyor. Onun bir rüyası ve belkide projeksiyonuyuz. Bilemiyorum ben de. Ama sevgili yazar nesne ile anlam arasındaki bağın alışkanlıklar,  deneyimler   ile zihnin oluşturduğu bir akışın içinde devam ettiğini öne sürüyor. Doğada bir denge var bunda farazi özgürlüğümüz ile her şeyin birbirini takip ettiğini tecrübe ile öğrenmiş oluyoruz. Ruh hakkında tam anlamıyla bilgiye sahip değiliz,  matematiksel ve metafizik arasındaki uçurumda burdan çıkıyor,  metafizte deneyimlerin ve görüngelerin yokluğu insanoğlu için büyük bir muamma olarak kalacaktır. İşte bizde bu iki anlam içerisindeki boşluğu  doğadaki bu müphem tekduzelik ile anlama arayışı içinde bir yerde debelenip duymaktayız.   Belki de Camus haklı " hayatın bir anlamı yoktur."
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir SoruşturmaDavid Hume · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,235 okunma
·
330 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.