Çok ama çok sevdiğim bir yazarın, dönemin toplumsal olaylarıyla da harmanlanarak aktarılan biyografisi. Çok beğendim. Derli toplu ve çok temiz bir anlatım olmuş.
Vatansızlığa ve dönemin şartları gereği yaşadığı göçebe hayata daha fazla dayanamayıp intihar eder Zweig. “Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.” diye bir mektup bırakmıştır ardında da…
Kısa ve sürgün hayatına üzülmekle birlikte bu kısa zaman diliminde yaptıklarına bakınca hayranlığım bir kat daha artıyor. İyi ki geçmişsin bu dünyadan Zweig.