Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Neden bu kadar savunmacıyız?
Doğal olarak savunmacı olmamız insan olmamızla ilgili sert bir gerçektir. Ve savunuculuğumuz birkaç şekilde ortaya çıkar. İlk olarak, haklı olma arzusuna sahibiz. Dünya hakkındaki görüşlerimizin diğer insanlar tarafından onaylanmasını isteriz. Bu genellikle, inançlarımızı paylaşan insanlarla arkadaş olduğumuz ve kendimizi görüşleri bizimkinden farklı insanlarla çevrelememe eğiliminde olduğumuz anlamına gelir. Yanıldığımızda, ilişkilerimiz pahasına da olsa haklı olduğumuzu kanıtlamanın yollarını ararız. Ve gerçekten doğru olduğumuzu kesinleştirmek için delilleri çarpıtırız. Haklı olma dürtümüz geri bildirim almayı zorlaştırır. Biz bir de kesinlik isteriz. “Bilmemeyi” sevmiyoruz ve kültürümüz bilgi eksikliğini doğası gereği kötü olarak değerlendiriyor. Aynı zamanda, varoluşun özü itibariyle yüksek derecede bir belirsizlikle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Dünya tahmin edilemez ve insanoğlu zeki ve öz-farkındalık kapasiteli olduğundan, kendimizi geleceğe mental olarak “yansıtabiliyoruz” - yani farklı olası gelecekleri tasavvur edebiliyoruz. Kendimizi farklı yerlerde, çeşitli insanlarla, farklı bağlamlarda sayısız deneyimler yaşarken hayal edebiliriz. Ama hayatın her zaman hayal ettiğimiz gibi gitmediğinin de farkındayız: Ölümcül bir hastalığa yakalanabileceğimizi, bir otobüsün altında kalabileceğimizi, bir yabancının saldırısına uğrayabileceğimizi, bir doğal afete yakalanabileceğimizi, ortağımız tarafından terk edilebileceğimizi ya da işimizden kovulabileceğimizi biliyoruz. Psikoterapistler, dünyadaki kontrol eksikliğimizin – ve insanın herhangi belli bir en iyi seçeneğin olmamasına rağmen karar vermek zorunda olmanın yükünün - kaygı ve diğer ruhsal bozuklukların ana kaynağı olduğunu öne sürüyorlar. Belirsiz bir dünyada kesinliği arzu ediyoruz. Bu nedenle, mümkün olduğunda kesinliğe tutunuyor ve belirsizlikten kaçınıyoruz. Son olarak, savunmacı davranırız çünkü dünyayı kendi şemalarımızla tutarlı olacak şekilde yorumlarız yani dünyayı tam da istediğimiz gibi görürüz. İnançlarımızla tutarsız olanları görmezden gelmekte ve yalnızca önceden var olan inançlarımızı doğrulayan bilgileri aramakta ve bunlara dikkat etmekte o kadar ustayız ki, savunmacı davrandığımızda çoğu zaman bunun farkına varmıyoruz. Ciddi anlamda ne denli kapalı fikirli olduğumuzu görmemiz zor.
Daryl R. Van Tongeren
Daryl R. Van Tongeren
greatergood.berkeley.edu
·
362 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.