Gerginliğe dayanamazdı, kırılgan bir ruhu vardı.
Pişmanlıklarla dolu kavgaları, geri dönüşü zor küskünlükleri, acımasız kahkahaları.
Bütün bunlar o değildi.
Bütün bunlar benliğini törpüleyen hengâmelerdi.
O mahzun bir tebessüm idi. Bir demet menekşe idi. Yuşa Tepesi'ne doğru tırmanan bir gölge.
Mecrasını bulamamış, hangi denize döküleceği meçhul bir dere.
Sayfa 10