Serveti Fünun gibi dönemlerde yazılan eserlerin günümüz Türkçesiyle ve orijinal olmak üzere iki kısma ayrılması bana göre daha anlaşılmaya açık ve okunması daha zevkli getiren bir tarafı var. Bu yüzden bu eserle ilgili sadece beni memnun eden tek şey de İş Kültür Bankası Yayınlarından bu kitabı iki bölümlü okumak oldu.
Tevfik Fikret şairliğinin yanısıra mensure ve öykü de yazmaya çalışmış bir sanatçı. Fakat kendi adıma pek başarılı olduğunu söyleyememem. Kaldı ki o da bunu düşünüp sonradan öykücülüğü bırakmış bir şair. Bu kitapta öykülerini fazla melankolik, dönemin gerçeğini yansıtan realist bir dokunuşu olsa bile estetik anlayışından uzak buldum. Verem gibi içinden bir sürü durum çıkartabileceğiniz bir konu, kitapta birçok öykünün içinde yer bulmuş. Buna rağmen ne sanata ne halka özellikle Tanzimattan Serveti Fünuna geçiş gibi bir dönemde hitap etmiyor. Tevfik Fikret'in günlüğünden sayfalar okumuş gibi hissettirdi bana. Şairin müptelası olanlar için tavsiye edebilirim, çünkü dediğim gibi Tevfik Fikret olarak yazmış gerçekten de bütün yazıları. Bana fikrimi sorarsanız okunmazsanız bir şey kaybetmeyeceğiniz bir kitaptı.