Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

225 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Osmanlı Gotik Edebiyatı
Karanlığın Şahidesi tür olarak benim ilgi alanıma giren bir kitap olmasa da okurken keyif aldım. Korku temalı, bolca fantastik öğeler içeren ve bunu yaparken de 19. yüzyıl İstanbul’unu bize yaşatan bir kitap diyebiliriz. Anadolu’nun cadı, hortlak, cin, ifrit gibi korku motiflerinin Avrupa’nın gotik edebiyatı ile buluşması olmuş... Robert Louis Stevenson ile İhsan Oktay Anar’ı birleştirirseniz ya da karıştırırsanız karşınıza Mehmet Berk Yaltırık çıkar demek biraz abartılı olsa da çok da yanlış olmaz. Sonuçta teşbihte hata olmaz. Ancak şu şekilde de anlaşılmasın, yazarın İhsan Oktay Anar’a benzerliği kitaplarında yarattıkları atmosferlerden sebep. Yoksa her iki yazarın yazımları ve türleri birbirlerinden farklı. Kitabın merkezinde Periveş isimli bir kadın var. İsminin Periveş olması da tesadüf değil. Farsça bir kelime olan Periveş peri gibi güzel demek. Kitabın kahramanı Periveş de hem güzel hem de maalesef bir ifritin musallat olduğu bir kız. Bir hamamda doğduğu için adı Azim olan ifrit daha doğuştan kendisi ile nikah kıyar ve hayatı boyunca onu rahat bırakmaz. Doğuştan şanssızdır Periveş. Gayri meşru bir çocuktur. Annesi Kafkasya’dan getirilmiş bir köledir ve Periveş de annesinin kaderini yaşar. Konağın en ağır işlerini üstlenir. Güçlüdür, kuvvetlidir, azimlidir. Mahallenin sevgilisidir. Hayatının bu güzel kısmı konağın küçük beyinin ona göz koyması ile tamamen değişir. Çok fazla ayrıntıya girmeden bahsedecek olursak, oradan buraya savrulur. Batakhanelere düşer, eşkıyaya karışır, namı tüm İstanbul’a yayılır. Ancak Azim ifrit onu hayatının hiçbir döneminde rahat bırakmaz. Kitap bir yandan korku ve fantastik unsurları harmanlarken diğer yandan da bir genç kadının hayatta kalma mücadelesini anlatmakta. Bu açıdan bakınca feminist bir kitap diyebiliriz. Zira erkeklerin daha da kötüsü külhanbeylerin, kabadayıların, kopukların dünyasında kendini ezdirmeden yaşamaya çalışan bir kadının hikayesi. Hem bu dünyadan hem de öteki taraftan rahat bırakılmayan buna rağmen öfkesini diri tutup hayat mücadelesine devam eden bir kadın var karşımızda. Kitap 18. Yüzyıl sonu 19.yüzyıl başında geçse de tarihi roman kategorisine koyamıyorum. Zira o zamanın İstanbul’u hakkında bilgi verse de o dönem yaşanan olaylara çok girmemiş. Okuru bir tek Kabakçı Mustafa ile tanıştırıyor. Biraz da Nizam-ı Cedit’ten bahsediyor. Dönemin önemli olaylarına girmemiş yazar. Mesela Kabakçı Mustafa isyanına hiç değinmemiş. Ben kitabın finalinin bu isyan ile birlikte yazılacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Kitapta beğendiğim şeylerden biri de diyaloglar. Kullanılan kelimeler, cümleler ve hatta deyimler dönemi yansıtıyor. Mehmet Berk Yaltırık ile 19.yüzyılın İstanbul’unun tekin olmayan sokaklarında ürpertici bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız alın okuyun derim. Okumaktan pişman olmayacağınız bir kitap.
Karanlığın Şahidesi
Karanlığın ŞahidesiMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2022224 okunma
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.