Şarkılarıyla gönüllerimizde taht kuran, şarkı sözleriyle bizim içimizde belki de çok yabancı olduğumuz duygulara uyandıran can insan Kalben; ilk romanı "Eski Dünyanın Yangını" ile karşımızda... İlk diyorum; çünkü başarılı sanatçı için asla son roman olmamalı... Söyledikleri, cümleleri, yaşattıkları o kadar gerçekçi ve o kadar içimize işliyor ki... Söylenecek daha çok şeyi olduğunu hissettiriyor. Şarkı sözü yazma becerisinden ortaya ilgi çekici bir roman çıkacağını tahmin edebilirsiniz; yalnız bu ölçüde başarılı bir roman, benim için bile yılın en büyük sürprizlerinden biri oldu. Romandaki her bir cümle, sanki Kalben'in çocuğu gibi, Kalben'in geçmişinin tedrisatından geçmiş cümleler romanda vücut bulmuş. Yazar, geçmişten ve belki de ilk gençliğinden bu yana içinde biriktirdiklerini yazmış. Çoğu deneyimlerinden de kaynaklanıyor olabilir; çünkü cümlelerin alt metninde kuvvetli bir yaşanmışlık seziliyor. Romanın yazılış sürecinde, 13 yıllık bir geçmişten bahsediyoruz. Romanda çok yalın bir dilden söz edemem, Kalben'in üslubu daha bir ağdalı... Ancak sizi kolaylıkla içine alan ve sürükleyici bir romanla karşı karşıyasınız. Romanın ana karakterleri Koda ve Kantante'nin, Kalben için çok özel anlamları da varmış. Bu arada Kalben'in romanıyla aynı adlı bir albümü de bulunuyor, ikisini bir arada tüketmek; daha eşsiz bir lezzete ulaşmamızı sağlıyor. Bu olay sanat açısından önemli bir durum ve ne yazık ki Türkiye'de çok geç kalınmış bir adım! Romanın ana kurgusu, Koda ve Kantante'nin dostluğu üzerine kurulmuş. Aşka kalbini kapamış ve sevmeye küskün iki annenin altında yetişiyorlar. Yolları çok küçük yaşlardan itibaren kesişiyor. Bir yandan aile hayatında yaşadıkları acılar, sevgi eksiklikleri, yarım kalan hayalleri, doyumsuzlukları, sevme çabaları, fiziksel ve psikolojik olarak maruz kaldıkları tacizler; diğer yanda ataerkil bir düzen üzerine kurılmuş dünyada ayakta kalabilme çabası, onların yaşıtlarından daha hızlı olgunlaşmasına neden oluyor. Yazarımız da "Kadınlar konuşuyor ve anlatıyorlar. Erkek egemen tarihin kurumları altında sömürülen, tecavüze uğrayan, öldürülen ve izleri, hatıraları saklanmayan kadınların üretimlerine, zihinlerine, mantıklarına, yeteneklerine ve davranışlarına bakmaktan keyif aldığım için romanı bu keyfin üzerine ördüm. Dilerim yepyeni ortaklık ve yakınlıklar bulacağız edebiyat yoluyla.” sözleriyle bu durumu güzelce açıklıyor. Romanın adından da belli olduğu üzere iki ana kahramanımız, geçmiş yaşamlarındaki mecazi anlamdaki yangınlarından sağlam çıkıyor. Yeni düşünceleriyle, yaşadıkları sevgisizlikle, sevememe becerileriyle iletişim kurarak hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Bir yanda sevilmeyi ve sevmeyi bilemeyen, sadık ve uzun süreli bir ilişki kurmayı beceremeyen bir kadın; diğer yanda en ufak bir aşk kırıntısına bile tutunarak altındaki fiziksel ve ruhsal şiddeti göremeyen bir kadın... Biri içindeki meseleleri çözerek kendine en azından huzurlu bir evren yaratmak isterken, diğeri ise yaşadığı çılgın hayattan erken sıkılıyor ve hayallerinden çabuk vazgeçerek depresyonun kollarına bırakıyor kendini... Çok özel bir anlatımı var Kalben'in bu olanlara karşı, okumanız gereken bir roman! Her kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesi, ataerkil düzenle savaşabilmesi ve her şartta özgürlüğünün tadını çıkarabilmesi dileğiyle !

Eski Dünyanın YangınıKalben · Holden Kitap · 2022697 okunma

··

594 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.