Haber başlıkları şöyle diyor: “Dünyanın en yalnız insanı öldü...” Birkaç satır
daha okuyunca, ismi bile bilinmeyen bu “en yalnız insan”ın bir Amazon
yerlisi olduğu ve Brezilya’da yağmur ormanlarının derinliklerinde yaşadığı
anlaşılıyor. O, Tanaru topraklarındaki yok edilmiş bir kabilenin son üyesi. Bilinen
nadir video çekimlerinden birinde, yemyeşil ıslak cangılın içinde baltayla ağaç
keserken görülüyor. Kendi tek kişilik dünyasında, 26 yıldır yalnız bir adam. Ne
kabilesinin adı, ne de konuştuğu dil biliniyor. Ormanda, hayvanları tuzağa düşürmek
ya da saklanmak amacıyla derin çukurlar açtığı için “Çukur Adam” deniyor ona.
Vaktiyle Rondônia eyaletinin Tanaru bölgesinde yaşayan kabilesinin büyük
kısmının 1970’lerde, kendi arazilerini genişletmek isteyen açgözlü çiftlik sahiplerince
yok edildiği düşünülüyor. 1995 yılında da kabilenin geriye kalan üyelerinin altısı,
yasadışı madencilik faaliyeti yürütenlerce katledildi. Bu olaydan sonra kabilenin
tamamen ortadan kalktığı düşünülüyordu. Ancak bir yıl sonra, sadece bir kişinin
hayatta kaldığı anlaşıldı. O tarihten itibaren Ulusal
Yerli Vakfı (FUNAI), Çukur Adam’ın güvenliğini
sağlamak için yaşadığı bölgeyi uzaktan gözlemeye
başladı. FUNAI, “temassız” olarak tanımlanan izole
kabilelerin tercihine saygıdan ötürü, Çukur Adam
ile hiçbir zaman temas etmedi. Zaten Çukur Adam
da geçmişte bunu yapmak isteyenlere ok atarak,
tavrını net biçimde ortaya koymuştu. Yaşadıklarına
bakılırsa, bunun için haklı gerekçeleri vardı.
Çukur Adam, hayatta kalabilmek için avlanıyor,
papaya ve mısır yetiştiriyordu. Ancak kabilesinin
sahip olduğu 4 bin hektarlık arazinin etrafı,
özel çiftlikler ve yok edilmiş orman alanlarıyla
kuşatılmıştı. FUNAI, düzenli gözlemlerle Çukur
Adam’ın hayatta olduğunu belgeledi ve bu sayede
arazisine giriş yasaklandı. Çünkü anayasa,
yerlilerin toprakları üzerindeki haklarını tanıyor.
FUNAI’nin, mahremiyetine onca saygı gösterdiği
Çukur Adam’ın gizlice çekilmiş görüntülerini
yayınlama kararındaysa, dünyayı bu insanların
varlığından haberdar etme ve kamuoyu oluşturmaya dönük bir motivasyon etkili
oldu. Zira yerlilerin göz ardı edilen hakları ülkede ateşli bir tartışma konusu.
“Yeryüzünün en yalnız insanı”, 23 Ağustos günü, sazdan kulübesinin önündeki
hamağında cansız yatarken bulundu. Tahminen 60’larında, doğal nedenlerle
ölmüştü. Bedeni rengârenk papağan tüyleriyle kaplanmış halde, kıpırtısız uyuyordu.
Uzun uykusunda, orman üzerini örtmüştü. Ve dünya, bir değerini daha yitirmişti.
Bu ayın Atlas’ı, kaybetmekte olduğumuz değerlere ülkemiz ölçeğinden bakıyor.