Kitabı elime alınca bırakamadım. Sizi o kadar içine çekip düşüncelere itiyor ki kitap bitince hala bazı şeyleri sorguluyor, zihin oyunlarına inanamıyorsunuz. Baran’ın dünyasına girmek, onun penceresinden bakıp beyin fırtınasına tanık olmak muazzam bir histi. Yazarımız 
Muzaffer Peker sadece hayalini gerçekleştirmekle kalmamış biz okurlara da harika bir kitap okuma fırsatı vermiş. Sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Baran 17 yaşındayken annesiyle babası ayrılmış. İkisiyle de yaşamak istemediği için kendisini sokaklara atmış. Çeşitli işlerde çalışmış. İçine kapanık, çevrenin onu nasıl gördüğüne önem veren ve ona göre davranan biridir. İzmir’de bir gazetede fotoğrafçı olarak çalışırken bir gün çektiği fotoğraf karelerinde bir kız dikkatini çeker. Çektiği yeri bulup kızı aramaya başlar. Bir kafede çalışan ve adının Pırıl olduğunu öğrendiği kıza yaklaşmak için kafede çalışmaya karar verir. Hikayemiz tam olarak buradan başlıyor. Baran’ın yaşadıkları ve hissettikleri herkesi düşünmeye itecek. Herkesin hayal dünyasında kendisinden farklı bir kişilik vardır. Belki olmak istediği belki de olmak istemediği bir kişilik. Baran’ın karanlık tarafları, okuyan herkesi şaşırtacak ve sorgulatacak. Spoiler vermemek adına daha fazla anlatamıyorum. Gerisini sizlere bırakıyorum.
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.