Gönderi

Birdenbire bana parlak bir fikir ilham oldu. Mecnun kı yafetine girmiş bir hekim (bilge) olmak ihtimali bulunan Aynalı Dede ile ciddi hakikatlere dair konular hakkında görüşmek istedim. Dedim ki: -Sultanım sen viranede gömülü bir hazinesin, ben ise hikmete susamış (bilgelik peşinde) bir avareyim. Lütfen istifade etmeme müsaade eder misin? Ver elini öpeyim. -El öpmek? [Hayretle] Niçin? İstersen konuşalım, lâkin sözden ne çıkar! Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların malumatı (bilgisi) nedir? Zevk ve benliklerinin ihtiyacı olan sanatlara ait bulunan bir şeydir. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akli denklem ile hakkı itiraf mümkündür; fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım! Harflerin bir araya getirilmesi ile hikmet noktası bilinir mi?
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.