Kitap bir Cizvit okulunda Milliyetçilik, Dil ve Din çerçevesi içinde yetiştirilen 16 yaşında ki Stephen Dedalus' un zamanla özgür düşüncenin önemini kavraması, aslında gönlünde yatan sanatçı olma isteğini hissetmesi ve bulunduğu çevre ile kendi içinde yaşadığı kimlik bunalımının hikayesini etkileyici bir dille anlatıyor. Özellikle kitabın bir bölümünde Dedalus'un Dekan ile yaptığı "Sanatçının hedefi güzelli yaratmak ise peki güzellik nedir? " sorusu ile başlayan konuşmayı içeren bölüm gerçekten çok etkileyiciydi. Bu kitap benim gibi Ulysses' den korkan biri için James Joyce'a giriş kitabı oldu. Sırada ki kitap Ulysses olabilir mı? Kim bilir belki...