Gönderi

Neredeyse aynı anda da rüyasında annesiyle babasını gördü, genç ve neşeli görünüyorlardı ama Kabuki oyuncuları gibi yüzleri fena halde makyajlıydı. Birbirlerine hizmet ediyorlardı ama huzursuzluk duymadan, sonraki yıllarda içlerine yerleşen o hınç olmaksızın yapıyorlardı bunu. Bland rüyasında onları her nasılsa gençliklerindeki, kendisi onları tanımadan önceki, yeni evlendikleri günlerdeki, belki de kuşkusuz iyimser oldukları günlerdeki halleriyle gördüğünün farkındaydı. Rüyasında bile bir sevgi ve kıskançlık sancısı duydu, bu iki duygu da biraz önceki sıkıntılarını sanki hiç olmamışcasına siliverdi. Bu iki insanı ilk kez oldukları gibi, kendisinden, kendi gereksinimlerinden bağımsız olarak, böylelikle de onun daha sonraki eleştirilerinden aklanmış olarak gördü. Onlar anne baba olarak yetersiz kalmışlardı, bunu biliyordu. Bilmediği ama artık şimdi bildiği şeyse gençliğin insana vaat ettiklerinin yaşlılıkta gerçekleşmemesi karşısında anne babasının duymuş olduğu hayret ve düş kırıklığıydı. Şimdi kendisi de aynı düş kırıklığı ile savaşırken onların tıpkı bütün öteki ölümlüler kadar masum olduklarını biliyordu. Birden beklenmedik bir biçimde yazgısını onlarınki ile, onların belki de kendisine vasiyet ettikleri asıl miras olan sıradan mutsuzlukları ile birleştirdi.
Sayfa 223 - XKitabı okudu
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.