Anadolu Aydınlanmasında Pamukpınar Kitabını okumama vesile olan, Kendisi de bir Pamukpınar İlköğretim Öğretmenliği Mezunu olan Abiyim ve Kıymetli Dostum Sayın Ömer Erarslan'a can-ı gönülden teşekkür ederek başlıyorum.
İnsanlar kendinden daha bilge kişilerle arkadaş dost oldukların da, onlardan edineceği bilgi ve tecrübe elbetteki kültürüne hayata bakış açısına farklı bir ivme kazandırıyor.
Yine 1990'lı yıllarda tanıma şerefine nail olduğum Kıymetli abim Emekli Öğretmen Sayın Doğan Özcan hocama, Adını taşımaktan onur duyduğum Sevgili Dayım, Pamukpınar ilköğretmen Okulu Mezunu olan, Nurettin Delice öğretmenlerime en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum.
Bana okuma zevkini tattırdılar, ve söz ve itifatları ile kitap sevgisini aşıladılar onların izinden gidebilirsem kendimi bahtiyar sayarım. Emeklilik yaşamlarında sağlık ve mutluklar diliyorum.
Gelelim kitabın incelemesine köyümüzden de tanıdığım bir çok abim Pamukpınar mezunudur.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin aydınlanmasında katkıları olan,
Bugün hayatta aramızda olmayanları saygıyla anıyorum. Ruhları Şad Meķânları gönüller olsun...
Saltanattan Cumhuriyete geçişte eğitim seferberliği başlatarak eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı, karanlıktan aydınlığa çıkışın adıdır Cumhuriyet...
Günümüzde Cumhuriyet kazanımları erozyona uğrasa da, ben şahsen yüzyılın dahisi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi "Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Sözü aklıma geldikçe bu ülkenin güzel insanları Cumhuriyetin sağladığı Özgürlüklerden vaz geçip ülkeyi yüzyıllar öncesinin ortaçağ karanlığına götürmek isteyenlere dur demesini de bilecektir.
Pamukpınar aydınlanmasın anlatıldığı
Hocaları ile oradan mezun olmus birbirinden değerli öğretmenlerimizin Anılarını insanın ici burkularak okudum.
Sivas-Tokat yolu üzerine kurulan tüm yapım işi öğrencilerle yapılan binalar,
Hayvan çiftlikleri, okuldaki etin, sütün, balın yumurtanın öğrencilere yine enstitü tarafından temin edilmesi, kendi elektriğini bile üreten bir Pamukpınar enstitüsünü okudum.
Kitapta hemen hemen tüm öğrencilerin saygıyla bahsettiği Atatürk Orman Çiftliğininde kurulması inşaasında görev alan tarım Öğretmeni Hocaların hocası Ömer Yurdugül hocanın kır bir araziyi yesillendirek bir cennete cevirişinin destanida kitapta anlatilmakta...
Burada Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile İlköğretim Genel Müdürü, İsmail Hakkı Tonguç babanın anılarıda var.
1947'li Yıllara gelindiğinde Milli Eğitim Bakanlığın getirilen kifayetsiz ve liyâkatsiz, Reşat Şemsettin Sirer! gibi kişilerin alttaki gibi ibretlik faaliyetlerinide okuyacaksınız.
CHP Sivas Milletvekilidir. Sirer 5 Ağustos 1946'da CHP'nin Milli Egitim Bakanı olarak işe başlar, Bakan olduktan bir kaç hafta sonra İsmail Hakkı Tonguç'u Makam odasına çağırır, Senin çoluk çocuğunla belini kıracağım der. Bakan olduktan sonra ilk icraatı Tonguç'u görevinden alır. Türbeleri açtırmıştır. " Ben bindiğim eşşeğin akıllı olmasını istemem." diyen adamdır. Sirer, 1953 yılında Sivas'ın İmralı İlçesinde Parti Propagandası yapmak için ciple gezerken, bir trafik kazasında beli kırılarak ölür.
Köy Enstitüleri ile ilgili,
CHP- DP ve Köy Enstitüleri...
Anadolu köylüsünün ve çocuklarının tutuculuktan sıyrılmasının ve özgürleşmesini engellemeye, önüne taş koymaya çalışıyorlardı. 1947 yılı CHP döneminde Köy Enstitüleri büyük oranda klasik okullara dönüştürüldü. Çünkü Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç, görevlerinden alınmış, bunların yerine oy kaygısıyla tutucu bir kadro getirilmişti. İkdidar olmadan önce Köy Enstitülerini yıpratan DP, 27 Ocak 1954'te yayınlanan 6234 Sayılı kanun'la bu kurumları adları da tabelalardan silindi. S.24
Bir sevgi, şevķat, kardeşlik dostluk yuvası olan Pamukpınar ilköğretmen Okulunun 1970-1971 döneminde Okula gelen Meslek dersleri öğretmeni, Hurşit Korkmaz ile Din Kültü ve Ahlak bilgisi öğretmeni Süleyman Hayri Bolay gibi Kişilerin Insanlığa yakışmayan uygulamalarını esefle okudum.
MC Hükümetlerinin İşbaşına gelmesi ile birlikte, Okulda Sag Sol Kavgaları çıkarılarak, Yoksul aile Çocuklarının hatta bunlardan birinin mezun olmasına bir ay kala okulu bırakmak zorunda kaldığınıda üzülerek okuyacaksınız.
Günümüzde de bilimin aydinlığından korkanlar eğitim öğretimin sorgulamayan irdelemeyen biatcı itaatcı bir nesil yetiştirme çabalarını yaşayarak gözlemlemekteyiz.
İncelemeyi Pamukpınarlılar sitesinden Pamukpınar'ın terihcesiyle bitirelim.
TARİHÇE
orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı.
Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adıyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor.
Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür
