Tutunmaya çalışıyorduk ellerimiz kanayarak. Elimizi her attığımızda boşluğu tutarak. İçimizde bir Selim Işık'ı öldürüp diğerini canlandırıyoruk ta ki gerçek Selim ölünceye kadar . Çünkü biliyorduk gerçek Selim ölünce acılarımızın dineceğini, kaygılarımızın biteceğini. İnsanlarla savaşımızın, derdimizin biteceğini. Biliyorduk ama beklemekten başka çaremiz olmadan bekliyorduk.