Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

HAREM, ZIBIK, MAHİR ÜNAL ve CUMHURİYET
Osmanlı devletini yöneten bir kişiye yani padişaha hizmet amaçlı tutulan, yüzlerce genç kadının erkeksiz biçimde iç içe koyun koyuna yattıkları haremde elbette ki cinsel arzular kaçak yollardan karşılanmaya çalışılmıştır. Bu yüzden de haremdeki cariyeler öbür hizmetçi kadınlar (kalfalar) zıbık denilen yapay erkek organı da kullanmak dâhil her yolu denemişlerdir. Bunlar arasında ortaya çıkan seviciliğin şiddetle cezalandırıldığı biliniyor. Ayaklarına taş bağlanıp denize atılarak boğulan binlerce adsız cariyeden rahatlıkla söz edilebilir. Dolayısıyla bizler, Mahir Ünal gibi sapık padişah ve hükümdarlardan yana olamayız. Bizler, cinselliklerini yaşadı diye sapık padişah ve hükümdarlar tarafından, ayağına taş bağlanarak denize atılan masum kadınlardan yanayızdır. Bizler kimsesizlerin sesi cumhuriyetten yanayız. Cumhuriyet, bir devrimdir; 600 yıllık feodal bir devleti yıkarak kurulmuştur. Bu devrime önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyetçiliği bir devlet hükümet biçiminin ötesinde, ortaçağdan yani İslam’dan köklü bir kopuş olarak açıklamışlardır. Atatürk ''Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz'' derken. Cumhuriyetin siyasi devrimin ötesinde bir toplumsal devrim olduğunu işaret eder.
·
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.