Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
8/10 puan verdi
Kimin hayatında yanlış yaşanmış bir aşk yoktu ki?
"Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç'in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış." Ayfer Tunç'un çizdiği Aziz Bey profili ne kadar da ben ne kadar da siz ! Hayatını yanılgıdan ibaret sanmayan zaten en büyük yanılgı içindedir zaten..Yaşadığı hayattan zevk alan, anın tadına varabilen kaç kişi vardır acaba? Dünya var olduğundan beri bir milim ileri gidemediğimiz gerçeğiyle her gün yüzleşmenin acısı . Her türlü pisliğin ve ahlaksızlığın kol gezdiği bir batalıklık. İnsanlık onuruna erişememiş varlıklarla dolu bir cehennemin bir parçası olmaktan utanmak, bu çemberin içinde bir parça huzur için köşe bucak kaçmak bazen o kadar ağır ve yorucu geliyor ki. Böyle duygusal, kalbe dokunan kitapları okurken insanın canı daha çok yanıyor. Aziz Bey'in kısa süren ama bir ömrünü anlatan bu hikâyede, eninde sonunda herkes kaybediyor. Esas yanılgımız hayatın sonunda ya da herhangi bir yerinde mutlu bir sona erişeceğimiz düşüncesi. Doğup, yaşayıp ve öleceğiz..Ve bu süre zarfında acıdan, üzüntüden, kederden, pişmanlıklardan, yanılgılardan başka elimizde hiçbir şeyin kalmayacağı gerçeği. Kendine bile tahammülü yokken insanın, başkasının kendisine tahammül edebileceğini, sevebileceğini ve bunu ölene kadar hiç bıkmadan sürdürebileceğine inanmak için hayal dünyasında yaşamak gerekir . Hayalden öteye gidemez bu düşünceler, beklentiler. Aziz Bey'in hayatına girip, hayatını altüst eden Maryam'lar da bitmez, Vuslat gibi insanların hayatına girip, sevgi, hoş görü nedir bilmeden ölüp gitmesini seyreden Aziz Beyler de bitmez. Vuslat'a onun gibisi denk gelmez. Bu hayatın görmek istemediğimiz gerçek yüzü. İnsan sevemeyeceği birinin hayatına girip neden altüst eder ? Sevmek gibi güzel bir duyguyu baltalamak, insanı sevgiden, insana olan güven duygusundan koparmak neden? Neden birbirini sevip anlayabilecek insanlar yerine neden bir tarafın bütün iyi niyetini, sevgisini sömüren insanların yolu kesişir? Kendisine değer vereni değil, itekleyen, hor gören kişileri sevme kısır döngüsü yaşam boyunca devam edecek galiba. Sevgisini bir lütuf gibi sunan, sanki karşısında kölesi varmış gibi davranan, dünyanın kendi etrafında döndürüldüğü algısına sahip insanların sevginin de, aşkın da içine ettiği bir dünyada, sevmek - sevilmek kavramlarının hiçbir değeri kalmıyor. Hayatın yükü yeterince ağırken, bir de insanların ikiyüzlülüğü, çıkarcılığı, yalancılığı, kibri hayatı çekilmez bir çile haline getiriyor. Aziz Bey, Maryam ve Vuslat karakterlerinin hangisi size yakın gelir bilemiyorum. Ayfer Tunç'un bu üç karakterle amacına ulaştığını düşünüyorum. Terk edilmişlik ve sevgisizlik. İnsan ancak kendi canı yandığında farkına varıyor bazı şeylerin. Ama şunu da biliyorum ki canı yanan insan daha merhametsiz ve acımasız oluyor. Yara almış insanın empati yapması beklerseniz dumura uğrarsınız. O yüzden hayatın her anında her an tetikte olmak lazım. Kimse kimseyi tam anlamıyla tanıyabilecek kadar tahammül yeteneğine sahip değil. Yine ağlama duvarını fazla işgal ettim. İçimden geçenleri bir şekilde boşaltmazsam çatlayacaktım. Okunmaya değer çok güzel bir hayat hikâyesi. Eminim herkes kendinden bir şeyler bulacaktır. Kimse sandığı kadar iyi değil, kimse sanıldığı kadar kötü değil. Hayatın yanılgılardan ibaret olduğunu kabullenirsek daha az yara alırız gibi geliyor bana. Yangılardan sonra : " Artık hiçbir şeyi beklemiyor, sadece yılların verdiği bir alışkanlıkla, pencerelerinden ışık sızan evlere bakarak, böylesi evlerde yaşandığını sandığı mutlu hayatlara imreniyordu." Kitaplarla ve mümkünse sevgiyle kalın !
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,3bin okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.