"Allahım, çobanı ve koruyucularını sen ıslah et."
diye duâ etmiş ve çobandan, kalbi kasdetmiştir. Allahu Teâlâ da:
لن ينال الله لحومها ولا دماؤها ولكن يناله التقوى منكم
"Onların ne etleri, ne kanları hiç bir zaman Allah'a (yükselip) erişmez. Fakat O'na sizden yalnız takvâ ulaşır." (Hac suresi, 22/37) buyurmuştur ki, takvâ kalbin sıfatıdır.
Sayfa 238 - Amin
··
486 görüntüleme
İşte bütün bu yönlerden, kalbin ameli, âzâların hareketinden efdal olması, sonra kalbin amelleri arasında niyetin efdal olması gerekir. Zira niyet, kalbin hayrı irâde edip ona meyletmesinden ibârettir.
Zaten bizim azalarımız ile amel etmekten maksadımız da kalbin hayır irâdesini kuvvetlendirmesi ve ona meylini takviye dir ki, bu sayede dünya şehvetlerinden kurtulup zikir ve fikre yönelmiş olsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.