Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Karamanlıların Peçenek olduğu konusu tezdir.
İran yaylalarından keçi ve koyun sürülerini otlatmak için Doğu ve Güney doğu yaylalarımıza gelen ve askere alınmayan, vergi ödemeyen Kürtlere verilen büyük serbesti imtiyazı, cepheden cepheye koşturularak aileleri sefalet içinde kalmış olan Türkleri, Kürtleşmeye doğru çekmişti. Diyarbakır vilayeti içindeki Kayıhan'lılar (Kayı Boyu) bir kolu olan Karakeçililerin, 1472 senesine kadar Diyarbakır başkentleri olan Akkoyunlularin, Urfa'da isimlerini hala yaşatan (Karakoyun Deresi, Karakoyun mezarlığı, Karakoyun köprüsü) sahipleriyle, Gergerlerin, Avşarların izine bile rastlanılmamaktadır. Hatta, Türk tarihinde Türklüğün biricik sosyologu İttihad Terakki ile Cumhuriyetin fikir babası Türklüğü devlet felsefesi yaptıran Ziya Gökalp bile kendisinin Akkoyunlulardan geldiğini söylediği halde, bugün Diyarbakır'da kalan akrabalarının Türklüklerini koruyup korumadıklarını ve kimler olduğunu bilen bile yoktur. Tarihçilerimiz Alpaslan'ın Malazgirt savaşları sırasında karşısındaki Bizans ordusunun içinde elli binin üzerinde Hristiyanlaşmış fakat dillerini olan Peçenek Türkleri olduğunu yazarlar ve Peçenek ordusunun başındaki Han, ellerine geçen esirlerin kendi dillerini konuştuğunu gördüğü zaman hayretler içinde kaldığını ve "biz Balkanlara gelinceye kadar Hristiyan değildik. Fakat Türk'tük, karşımızdaki düşman diye bize gösterilen Müslüman olsalar bile bizdendirler, bizim milletimizdendirler. Ben öz dilimi konuşan ve benden olanlara silah çekmem," diyerek, Alpaslan'a iltica ettiklerini ve Bizans'ı yenerek Anadolu'nun Türkleşmesi için zafer kapıların açtıklarını, eserleştirdikleri halde, sekizyüz sene içinde dedeleri bize zafer kapısı açmış olan bu Türklerle ilgilenilmedi. Onları, bulundukları vilayetlerde Rum ve Ermeni kiliselerinin, papazlarının emrine teslim edildiler ve bunlar kilisenin telkiniyle kendilerini Ermeni ve Rum olarak bildiler. Tehcir sırasında biz bunları da Türk düşmanı diye tehcire tabi tuttuğumuz gibi, Kurtuluş savaşından sonra da mübadeleyle Yunanistan'a verdik. Cennet mekan Hamdullah Suphi, Dağ Yolu adlı eserinde şunu yazıyordu: "Antalya'da mübadele komisyonu başkanıyken, Yunanistan'a Rum diye verdiklerimiz içinde bir kelime Yunanca bilmeyenler dikkatimi çekti. Kadınlar çocuklarını uyutmak isterken "Uyu gül goncası yavrum" diyorlardı. Bunlar Peçeneklerin ahfadıydı. Hatta bugün Yunanistan'ın Cumhurbaşkanı olan Karamanlis'in babasının Türkçe öğretmeni olduğu ve Karamanlı lisanı diye kitap bile yazdığı bilinmektedir." Hamdullah Suphi rahmetli açıklamalarının sonunda şunu söylüyor: "Bu Hristiyan dinindeki Türkler ikinci nesilde tamamile Yunanlılaşacaklar. Acaba biz de Girit'ten, Yanya'dan gelmiş olan ve aile dilleri Rumca olanları Türkleştirebilecek miyiz?"
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.