#48saat Telefonunuz çalıyor ve karşıdaki ses size bir yakınınızı kaçırdığını söylüyor. Üstüne üstlük niye kaçırdığını bulmanız için size tamı tamına 48 saat veriyor. Bilirseniz kurban kurtuluyor peki ya bilemezseniz? Tabii ki türkü işkencelerle öldürülüyor. Komiser Sabine Nemez' de olaya böyle dahil oluyor çünkü katilin kurbanlarından biri annesidir ve babası da zanlı olarak göz altına alınmıştır. Peki gerçekten katil babası mı yoksa karşımızda psikolopat başka bir katil mi vardır derkennn pat diye katil karşımıza çıkıyor. Hemde katil benim diye bağıra bağıra. Kitabın yarısına gelmeden katili bulmak hiç heyecan verici değildi. Madem katili bulduk bol bol kendisini okuduk keşke yazar katili biraz daha içselleştirseymiş dedim. Kitaba polisiye olarak bakmak istedim ama polisiye yani oldukca zayıftı. Gerilim olarak bakmak istedim ama gerilim yaratacak bir sahne yoktu. Her karakter oldukça soğuk ve duygusuz tavırlar sergiledi ki işin için de 48 saatlik insan hayatı söz konusuygu. Benim için kitabı cazip kılan sadece akıcı dille yazılması ve Sabine ile birlikte soruşturmaya, başta sevmediğim ama sonradan sempatik gelen Sneijder'in dahil olmasıydı.

48 SaatAndreas Gruber · Pegasus Yayınları · 2016241 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.