Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Ferhan Şensoy'un Mizahşör çırağı
Selçuk Aydemir'in yaptığı işleri aslında az çok hepimiz biliyoruz. Ahmet Kural, Murat Cemcir ikilisi ile çektiği Kardeş Payı, İşler Güçler, Düğün Dernek, Çalgı Çengi, Baba Parası gibi filmlerin hem senaristi hem de yönetmeni. Sinemadaki mizahi başarısı yazmış olduğu kitaba da yansımış, gözümden yaş gelerek okuduğum yerler bi hayli fazlaydı, kitap tam makara olaylar silsilesi. Hele bir de absürd komedi seviyorsanız bu kitabı elinizden düşürmeyeceksiniz. Selçuk bey ilk eserlerini
Ferhan Şensoy
Ferhan Şensoy
'un mizah kitaplarından esinlenerek kaleme almış ve onun izinden gittiği için bu kitabında neredeyse üç sayfayı hocasına övgü dolu sözlere ayırmış bu yüzden. Kitabın isminden de anlaşıldığı üzere Selçuk Aydemir 9 yaşındayken mahalle arkadaşları ile başlarına gelen komik olayları anlatıyor. Arkadaşlarından ziyade ailesi ile yaşadığı tartışmalar çok güldürdü. Mesela annesi Selçuk hakkında şunu diyor; "Ço­cuk rızkıyla gelir derler, ama senin bundan haberin yoktu galiba o yıllarda. Kara bulut gibi çöktün yuvamıza. Emmediğin sütleri sağmak zorunda kaldım. Bir ara Yecüc'ü doğurdum galiba diye akşamları ağlıyordum. Mecüc de benden çıkmasın diye bir daha çocuk yapmadık." Hele bir de annesinden yediği dayaklar var tabii; "Duvardan duvara çalma"nın bir deyim olduğunu zannediyordum ki , bir iç Anadolu kadını dövüş biçimiymiş, diyor. En çok da babasına annesini şikayet ettiği şu benzetmeye güldüm; "Yolda ayağı takıldı düşerken beni elimden tutup düşeceği yere attı üzerime düştü baba. Düşüşünü yumuşattı benle. Minder gibi kullanıyor kadın beni" :D Babasıda bir o kadar komik adammış, Selçuk ile aralarında şu çekirdek dialoğu geçiyor; "Bu saatte ne çekirdeği? Otur oturduğun yere." "Bitiyor baba çekirdek! Çekirdek biterse ne yaparız?" "Oksijen mi lan bu? Bitse ne olacak kabuklarını emin tuzlu tuzlu, tadı aynı." :D Bir de mahallede çetecilik oynarken arkadaşlarından yediği dayakların anısı var; "Vurma İsmet! Kaç yaş büyüksün çocuktan, yakışmıyor sana," dedi. İsmet beni eline alıp, beni sopa gibi kullanarak Serkan'ı döv­meye başladı. Adam sevmiyor işte kendisine neyin yakışıp yakış­madığının söylenmesini, salaktı bu Serkan. Maharetliydi, ama salaktı. İkimizin birden dayak yediğini gören Mete koşarak kaçtı. Evet tam benim çete elemanlarımdan beklenen hareketlerdi bunlar. Ondan sonra okulda andımızı okurken sözleri unutup İstiklal Marşı'nı okuduğu yer var; "Oğlum sen andımızın geri kalanını hatırlayamayıp zaman kazanmak için istiklal Marşı'nı mı okudun lan?" "Bir kuple. " "Gençliğe Hitabe'yi de sokuşturaydın güzel potpori olurdu. " "Çalışıyorum ona daha. " Bunlar güldüğüm bir kaç bölüm sadece, daha fazla alıntı yaparsam kitabı okumanıza gerek kalmayacak zaten, ancak yazdıklarımdan çok daha fazla mizah barındırıyor kitap. He bir de 9 yaşındaki bir çocuğun başından geçen komik hikayeler gibi gözüksede kitap baştan sona küfür kıyamet, bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var. Ben Yunus'un Niyet kutusu bölümlerini yeniden okumaya gidiyorum, elinize geçerse kitap bence hemen okuyun ve eğlenmenize bakın. Kitapla kalın..
Mahalleden Arkadaşlar
Mahalleden ArkadaşlarSelçuk Aydemir · Sayfa 6 Yayınları · 20154,563 okunma
·
337 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.