Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

454 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerir! Enteresan, garip, değişik bir kitap. *** Kitabı anlamaya başladığım ilk kısımlardan, son cümleyi bitirdiğim âna dek hep aynı soruları sordum kendi kendime. Bu soruları en sonda yazacağım. Kitabı yazarken, yazdıktan sonra yazarın da kitabında başına gelmedik kalmamış. Bunca ağır konuları böyle dile getirmek cesaret isterdi. Cesaret pahalıya mal olmuş. Çokça eleştiri, çokça tepki... *** Kitap alegorik imgelerle dolu. "Ben alegorik malegorik bilmem arkadaş!" diyorsanız benim gibi anlatmam daha açık olacaktır, diye düşünüyorum. :) *** Kitap beş bölümden oluşuyor. Olaylar bir sokakta geçiyor havası estirilmiş. Sokağın adı Cebelavi. İsmi geçen her kişinin, olayın dinler tarihinde bir yeri var. Alegorik olmasının nedeni bu. Cebelavi sokağın sahibi. Cebelavi yaratıcıyı temsil ediyor (!). Karakterlerden Edhem Hz. Adem'i, Umayma Hz. Havva'yı, İdris şeytanı, Hümam ve Kadri Habil ile Kabil'i, Cebel Hz. Musa'yı, Rıfat Hz. İsa'yı, Kasım Hz. Muhammed'i, Arif ise bilmi temsil ediyor. Verilen isimler bile bir şekilde temsil ettiği kişiyi ortaya koyuyor. Mesela Hz. Musa'yı temsil eden isim Cebel, cebel dağ demek. Hz. Musa deyince akla Sina Dağı gelir ki Allah ile konuşması orada geçmiştir. Kitapta da bundan dem vurmuş yazar. Hz. İsa'yı temsil eden isim Rıfat, rıfat da yükseklik, yücelik demektir. Hz. İsa deyince akla öncelikle göğe yükselmesi gelir. Bu konuda da buna dem vurulmuş. Peygamberimizin isimlerinden biri Ebü'l Kasım'dır. Bu ismin nedeni ilk oğlunun isminin Kasım olmasıdır. Ki burada da bundan dem vurulur. Bir de son bölümde, yani Arif'in bilmi temsil ettiği kısımda, Arif Cebelavi'nin bir hizmetkârını öldürür ve bu ölümden etkilenen Cebelavi'de ölür. Cebelavi'nin ölümü bana Nietzsche'nin 'Tanrı öldü.' sözünü hatırlattı. *** Dinler tarihindeki önemli, akılda kalıcı noktaları edebiyata 'kendince' dökmüş yazar. Hz. Aişe'nin, Hz. Hatice'yi kıskandığı bir an anlatılır, ondan bile bahsedilmiş. Edebi olarak çok da beklentiyi karşılayacak bir eser değil. Eserin en güzel yanı insanların hep unutuyor olmasını ısrarla vurgulaması. İnsan unutur, iyiyi de kötüyü de. Ki bu insan hastalığının sonuçlarını her yüzyılda yaşıyor... Haricinde ağır bir kitap. Dili sade, anlatımı da kolay ancak kitabın kendi ağır. *** Sorum şu: Yazar neden böyle bir kitap yazma gereği duydu? Niçin böyle bir konu seçiminde bulundu? Neden?
Cebelavi Sokağı'nın Çocukları
Cebelavi Sokağı'nın ÇocuklarıNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20201,670 okunma
·
483 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.