Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

KUR’AN’IN ANLAŞILMASINDA HUKUK FELSEFESİ VE METODOLOJİSİ XIX. asrın başlarında Napolyon’un hazırlattığı Fransız Medenî Kanunu’nun yürürlüğe konmasıyla insanlık için hukuk metodolojisi bakımından yeni bir dönemin başladığı söylenebilir. Tarihî, coğrafî ve sosyal sebeplerle bir süre bu kanun tam ve kusursuz bir hukuk âbidesi gibi görülmüştü. Bu anlayışın uç noktası kanun metnini si- hirli bir değnek gibi görmektir. Bu anlayışa dayalı olarak gelişen me- todoloji lafız unsuru üzerine bina edilmiş bulunuyordu. Bu yaklaşım “kanunun anlaşılması”nı “yorum”a inhisâr ettirdiği ve yorum faaliyeti lafızların arasına sıkışıp kaldığı için bir süre sonra bu elbisenin dar gelmeye başlaması da kaçınılmazdı. İşte Fransız Medenî Kanunu çevresinde oluşan şerhçi ekol bu sebeple kendi içinde farklı dönem- ler yaşama zarureti ile karşılaştı. Kanun koyucunun gerçek iradesini (kanunu yaptığı esnada fiilen neyi kastettiğini) araştırmanın yeterli olmadığı görülünce, varsayımsal irade araştırmasına (“Kanun koyucu, incelenmekte olan hukukî sorunla kanunu yaptığı esnada karşılaşmış olsa neyi kastederdi?” sorusuna) yönelindi. ..... Ezcümle Fransız şerhçi eko- lünün gerekçelerine fazlasıyla sahip olması bir yana, bu çerçevedeki incelemelerin daha çok ortak bir ilim dili, bir terminoloji oluştur- ma, bir de, tutarlı olmayan yorumlara sapılmasını önlemeye çalışma gayesine yönelik olduğu, ayrıca anlama faaliyetinin çok kaygan bir zemine kayması endişelerinden güç aldığı göz ardı edilmemelidir. Fa- kat lafız unsuru üzerindeki incelemelerin gaye unsurunu ihmal veya terk sonucu doğuran bir boyut kazanmasının, hatta lafız bahislerinde geliştirilen kuralların sihirli değnek gibi görülmeye başlanmasının bu konuda verilen emeklerin heder olmasına yol açabileceği de dik- katten kaçırılmamalıdır. İşte bu ilke ihmal edilmeksizin usul ilminin lafzî yorum bahislerindeki birikiminden yararlanmak gerekir.
·
278 görüntüleme
Mehmet Akif Çetin okurunun profil resmi
Bu durumda ilâhî iradenin tecelligâhı olarak naslar ile anlama çabasının istinatgâhı olarak aklî istidlâl, ictihad faaliyetinin iki ana unsurunu oluşturur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.