Gönderi

“Hiçbir şey istemiyorum” demiştim ve anında manzara kartpostal çiğliğinden sıyrılmış, yaradılışın ilk gününden kalma bir ışıkla parlamıştı, yol kenarındaki tozlu otlar bile. Yine bir keresinde yatağımda hasta yatarken, gerçekleştiremediğim amaçlar yüzünden içim fıkfık ettiğinden bu mecburi tembelliğin tadını çıkarmazken, kendi kendime “hiçbir şey istemiyorum” demeyi hatırladım. O anda yaprakların moru içimi öyle bir doldur ki daha önce renk neymiş bilmediğimi hissettim. Zihnimin bir ifadeye, sadece kelimelerden ibaret olan bir şeye rastgele söylenmiş bir söze bu kadar çabuk tepki vermesi tuhaftı, hele de itina ile arzulanmış niyetlere karşı direnirken.
·
53 görüntüleme
CEM AKDAG okurunun profil resmi
Bir sonraki tabloya geçmek için duyduğum güçlü itkiye direnerek sadece durup bekledim. Daha önce bitkinlikten yaptığım şeyi bu sefer istemli olarak yaptım. Zihnim yavaş yavaş her şeyi unuttu, şekiller ve renkler ben baktıkça adeta canlanıp resimden dışarı taşamaya başladı. Bunu hatırladığımda resimlerden coşkulu bir zevk almanın sadece yapmacıktan ibaret olduğunu düşünen cahillerin yaşadığı hüsranı biraz anlıyorum. Bu geniş odak hiç keşfetmemiş olsaydım ve bütünü bir kerede görmesiydim, bir resmin karşısında on dakika durup sıkılmıyormuş gibi davranmak kesinlikle yapmacık olurdu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.