Hayvan Çiftliği, George Orwell'ın “1984” adlı romanından sonra okuduğum ikinci kitabı. Alt başlığı her ne kadar Bir Peri Masalı olsa da Fabl türünde yazılmış Stalin ve kapitalizmin yanı sıra tüm totaliter rejimleri eleştiren, birçok ülkede sansüre uğramış siyasi bir hiciv örneğidir.
1945 yılında yayımlanan roman; özgür ve eşit bir toplum oluşturmak için çiftlik sahibine isyan eden hayvanların hikâyesini anlatıyor. Ancak yeni düzen arayışı hiç istedikleri gibi gitmiyor. Eşitlik ve adaletten bahsedenler zamanla hırs ve gücün etkisiyle menfaatleri doğrultusunda değişiyor ve gelen gideni aratır misali çiftlik eski sömürü düzeninden daha kötü bir noktaya geliyor. Hayvanlar üzerinden yapılan politika eleştirisi özellikle sömüren karakter doymak bilmeyen hayvan “Domuz” üzerinden muhteşem bir şekilde anlatılıyor.
“Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır.”
"İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın çıkarını gözetmez."
"İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır."
"Kimsenin düşüncelerini söylemeye cesaret edemediği bir devir gelmişti."
"Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir."